Thursday, August 31, 2006

TAC HAK EDENDE KALIR SONUNDA...

Kimse bildiklerinden cok emin olmasin, her an hersey degisebilir.Sakin bilimsel gercekler var degismeyen de demeyin, bilim kanita dayandirildigi halde yanilabilir.Yeni veriler eskileri yalanlayabilir.Yillarca tum dunaynin hemfikir oldugu konular bile yenileriyle degismek zorunda kalir.Bugun ovdugumuzu yarin yerebiliriz.Bugun bas taci ettigimizi yarin ayaklar altinda cigneyebiliriz.
Ilk kesfedildigimizde goklere cikariliriz, unvanlarla taclanir varligimiz.Hic degismeyecegini sandigimiz bir konuma oturdulduk saniriz.Zaman ilerleyip de kesifler gizemimizi tumden yok edince, baslarimizdaki taclar oynamaya baslar.Bize basta verilen unvanlar sorgulanir, binbir yeni kriter cikarilir unavan hakki icin...
Magellan beklentisinde olan biz degilizdir, kesif beklentisi icinde olan Magellandir.Biz hep oldugumuz gibiyizdir ama kefsin heyecanindan olsa gerek fazlaca mana yuklenir varligimiza...
Yeni kesifler bulununca da kiysalamalarimiz baslar, unvan ve statulerimiz yenilerin varligiyla masaya yatirilir bir kez daha.Ve verdikleri gibi geri aliverirler elimizden unavanimizi.
Biz ayni yerde ayni yurekle dururuz gene, belki simdi daha buruk daha kirgin.Ama kim bilir bizden alinan unvanlara, yeni baslara konan taclara yanacak belki birileri yillar sonra.Tac onun hakkiydi aslinda diyecek birileri, yapilan haksizlik acitacak yureklerini ama bu bizde hicbirseyi degistirmeyecktir.Cunku biz elimizde kalanlarla yenilemis olacagiz zaten kendimizi.
75 yildir tum ders kitaplari, tum ansiklopediler PLUTON gezegendir diye yazdi.Tum beyinlere islendi onun gezegen oldugu.Sonra yeni kesfedilen bir gokcismiyle gezegen olmanin kriterleri belirledi yeniden.Kucuklugu bahane edildi Plutonun, uzerindeki buz tabakasi batti goze ilk kez ,gezegen olamaz dendi ona ve verilen tum haklari geri alindi yasaya aykiriligina ragmen.Bir sinif bile verilmedi henuz ona.Pluton ne oldugundan emin ama biz onun ne oldugundan emin degiliz hala...
Pluton yer alti tanirisi anlamina geliyor.O eski ve luzumsuz olan herseyi parcalara boler, yirtar atar ve o parcalaradan yeniyi insa eder.Pluton'da olum yeniden dogmayla, guc kontrolle birlesmistir.Adina layik sekilde yeniden insa ettirecektir Pluton gokyuzundeki yerini.
Hic unutmamali alinan taclar iade edilmistir cogu kez sahibine, hem de torenlerle oncekinden daha gorkemli taclar takilmistir bir sure tactan mahrum kalan baslara.
Plutonun gezegen olmadigindan emin olmasin kimse, bugun aldigimiz statuyu bizden sonrakiler gorkemli torenlerle iade edebilirler cunku ona...
Kucaklayabilsem keske simdi Pluton'u simsiki sarsam kollarimla etrafini, sicakligim eritse uzerindeki tum buzlari.Suya donusse buz, su hayat kaynagi olsa, hayat olan her yer gezegen unvanini hak etmez mi...?

Wednesday, August 30, 2006

muhabbet

Yoklugun bir yanimi hep cocuk birakti, bir yanim hep urkek,hep eksik...
Buz kesildi kimi kalpler yoklugunda, gozler hep sihayla griye hukum giydi, Diger renkler onlarin golgesinde kaldi, Gokkusagi gosterse de yuzunu, Onu gorup aydinlananlarin sayisi azaldi.
Yoklugun firavunlastirdi kimi benlikleri ve onlar; Bombalar ucurdu masum yureklerin uzerine,
Yanginlar dusurduler nice gonullere.
Yoklugun ''ben'' seslerini ne cok cogaltti, '' Biz '' kacip gitmek uzere lugatlardan,
yoklugundan fedakarlik, ozveri ve hosgoruye baska anlamlar yuklendi, yara aldi onlari asillariyla yasamaya calisan yuce ruhlar
Insani tanimlamak icin ikinci bir isim arar oldu insan olmanin hakkini vernler, yoklugun insan olmaktan cikardi pek cok beseri...
Gunes isitir ya herkesi isinlariyla karsiliksiz, Gri ve siyaha mahkum gozler gorebilir mi hic sariyi, Firavunlasmis, ben'den baska soze yer olmayan yurekler nasil anlasin buyuklugunu gunesin, buz kesmis kalpler nasil hissetsin isinlarin sicakligini...
Ve insan olmaktan ciktiysa beser,
Sadece insanin idrakine sunulmus BEN'DEN yola cikarak O'NA gitmek nasil basarilsin?

* * *
Kusatman altina al ne olur tum yurekleri, sen ki nice zalimleri dize getirmissin, sen ki yasamindan umut kesilenlere hayat olmussun, seninle erimistir nice buz kesen yurekler,sonmus gozlere islti olmussun, yeis seninle umuda donusmus, seninle girler siyahlar yerini pembelere mavilere birakmis, yara almis gonuller seninle sarmis ruhlarini,kelimeler seninle yeniden hayat bulmus...
Kainat seninle var edilmis, seninle anlam kazanmis insan, Ben'den O'na gitmek senin kalplerdeki varliginla olmus...
Lutfen sarmala yaratilmis ne kadar yurek varsa dunyada,sarmala ki INSAN ustun olmanin hakkini verbilsin, yoksa her sey kayip...

Tuesday, August 29, 2006

GUNESIM


''ASK, sana cok seyler kazandirir.Su fani dunyadan,mekan aleminden kurtulursun.Otelere mekansizlik alemine gidersin!En onemlisi de, ask yolunda sana engel olan, seni nefsani arzulara dogru cekip goturen bedenden,maddi varligindan ayrilirsin da, kendinde KENDI OZ varligini bulur,onunla beraber Allah yoluna duser,yol alirsin.Tipki deredeki su gibi, bineksiz, ayaksiz, yurur gidersin... ''
Mevlana

* * *

Bir aycicegiyim ben,
Bulut suslese gokyuzunu endiselenirim,
Egerim basimi,kaldiramayacagimdan korkarim bir daha,
Ve oyle anlarda aldanirim yalanci guneslere,
Varligimi dolarim onlara, gidislerinde yok oldum sanirim,
Alevlere teslim ederim yuregimi, gozyasimdan medet umarim,
Benden gecerim, aldirmadan soylenenlere...

Ve rahmet isinlari alnim yerdeyken aydinlatinca icimi,
Alevlerin yakiciligi icimden cekip alininca,
Ben beni biraktigimda hic birakilmadigimi gorunce,
Isinlarinin bulutlarin arasindan da sizabilecegini fark edince,
Anlarim geciciligini yalanci guneslerin...

Gunesim, yuzumu sana dondur,
Olgunlasmami tamamlarken baska yere kaymasin hic gozlerim,
Varligim oyle dolansin ki varligina
Yuz cevirdigimde senden,
Icimdeki can tenimden ucup gitsin.

Monday, August 28, 2006

CIRKIN ORDEK YA DA ...


Anderson'nun cirkin ordek masalini okudugumda icim burkulmustu.Minicik cirkin ordegi ne cok uzmuslerdi.Herkes kendi kriterlerine gore yargiliyordu onu.Ne ordekerin yaninda kalabilmisti ne de siginmak istedigi yaban kazlari kabul etmisti onu.Hatta yasli bir kadinin evine goturuldugunde bile rahat edememisti cirkin ordek,kadinin kedisiyle tavugu dalga gecmislerdi onunla.Dayanamamisti minik ordek,yorulmustu incitici sozlerden.Citlerden atlayip ormanlara gitmisti,kendinden birilerini aramaya.
Yalniz hissediyordu kendini,kendi gibi kimseyi bulamamisti hic.Mevsim degismis,agaclarin yapraklari sararmisti.Bir gun bir kus surusu gecmissti cirkin ordegin onunden.Cirkin ordek birden heyecanlanmisti,kocaman bembeyaz kuslardi bunlar.Bekleyin beni diye seslenmisti onlara ama hicbiri duymamisti onun sesini.Kis cok cetin gecmisti,donmaktan zor kurtulmustu cirkin ordek.Duslerinde hep o beyaz kuslar olmustu onun,onlari gordugu andan itibaren garip bir heyecan vardi icinde...Ve birgun ormanin yakinindaki nehirde o beyaz kuslari gormustu yine,heyecanla yanlarina inip hayran hayran seyretmisti onlari,nehir kenarindaki iki cocuk da hayran hayran onu seyretmisti :).Sonra cirkin ordek suya bakip ondaki aksini gormustu ,dusunu kurdugu o beyaz kuslardan biri oldugunu fark etmisti...

Cirkin ordek olabiliriz hepimiz zaman zaman, baskalarinin degerleriyle degerlendirirsek kendimizi... Herkes kendini gorudugu gibi gorur karsisindakini ve ortusmuyorsa onunla,ondaki herseyin yanlis olduguna hukum verilir hemen.Yaban kazlari gibi ucamiyordu cirkin ordek,bu onlarin gozunde degersiz olmasi icin yeterli bir sebepti.Cirkin ordek kendisine yoneltilen her elestiride biraz daha inciniyor ve kendini aramak yerine,her gordugu canliya uydurmaya calisiyordu kendini.Oysa o ne bir tavuk, ne bildigimiz ordek,ne de yaban kazi olamazdi.Olamadiklari da ondaki zerafet ve guzellik tohumunu goremezlerdi,cunku bu tohumlar sadece cirkin ordege verilmisti.
Ozdeki biz ne ise birgun,mevsimi geldiginde ve de ozumuzu gogeleyen golgeler uzerimizden gittiginde mutlaka karsimiza cikacaktir.Kim ne derse desin ozumuzdeki bir kug ise,mevsim geldi mi hic sansimiz yok,kug olmayi gerektiren tum ozelliklerimiz ortaya cikacaktir.Hatta biz bunu fark etmeden once belki etrafimizdakiler isigimizi algilayacak.Belki bir nehir cikacak karsimiza onda ozdeki bizi gorecegiz, hayaran hayarn seyre dalacagiz,ondaki zarif aksimizi...

Sunday, August 27, 2006

INCI CICEGI



Inci cicegi,oyle narin,oyle huzun dolu ki...Bizim bahcemizde hic olmadi o.Anneannemin bahcesine egik basli lale bile konuk oldu ama inci cicegi o bahcede hic yer alamadi.Okula gelis gidislerimde bulgar arkadaslarimin bahcelerindeki inci ciceklerine giptayla bakardim hep.Birilerinin tekelindeydi sanki o...Ben hep uzaktan baktim inci cicegine , aramizda minnacik mesafe olmasina ragmen hic dokunamadim ona.Dokunmaya kiyamadim.Belki gorup de dokunmadigim tek cicektir o.

Inci ciceginin bulgaracasi ''momina silza'', anlami ''genc kizin gozyasi'',belki cicekleri akmak uzere olan damlalara benzedigi icin gozyasi denmis ona.Narinliginden dolayi da olsa olsa genc kizin gozyaslaridir bunlar denmistir.Ve belki bu nedenle inci cicegi bulgarcada ''genc kizin gozyasi'' oldu.
Ingilicede ''lily of the valley'' denmis inci cicegine.Lily zambak demek, valley de vadi.Ben ''vadinin zambagi'' ismini hic yakistiramadim inci cicegine.Actim sozlugu, taradim, lily'nin baska bir anlami da olmaliydi.Ve buldum, Lily'nin diger bir anlami yureksizmis.Vadinin yureksiz(urkek anlaminda yureksiz) cicegi olur bizim inci cicegimiz o anlamiyla dusunursek lily'yi.

Sonra ayni ulkede yasayan insanlar ayni isimleri vermisler midir ciceklere diye meraklandim ve hemen bir arkadasimi aradim.Inci ciceginin kurtcesi nedir? dedim, sasirdi.Cicegi tarif ettim diger uc dildeki anlamlarini soyledim,kurtce sozluklere baktik ve inci ciceginin kurtce ismini biz koymaya karar verdik.Inci ciceginin kurtcesi ''qulilka h`estıra'' anlami ''gozyasi cicegi''.Burada gozyasinin cesidini ayirmadik,akan her gozyasi narin degil midir zaten.Kalplerimizde narin seyler olacak ki suzulebilecek yaslar gozlerden.

Degisik dillerdeki anlami ne olursa olsun, kendisine bakan gozler hangi dili konusursa konusun inci cicegi herkese ayni seyleri dusundurur sanirim.Bakan her goz onun narinligini,guzelligini gorurur,kalp yumusar daha aydinlik dusunur yurek.Ciceklerinin beyazligi insanin kalbine dokunur,aydinlatir onu.Kalpler icin sifa kaynagidir cunku inci cicegi.Inanin dogru soyluyorum arastirin bakin...

Inci cicegi ozellikle uzuntu kaynakli kalp hastaliklarinin tedavisinde kullanilir,bu tur kalp rahatsizliklarinin tedavi edilmesinde en etkili ilactir...
Bulgarcada ''genc kizin gozyasi'' belki bundan dolayi denmistir ona.Genc kizlarin gozyaslari hep kalp kirikligindan degil midir?Belki onlarin kalplerini tedavi ederken kullanildi inci cicegi,yavaslayan kalp atislarini hizlandirdi genc kizlar inci cicekleriyle.

Ingilzcede yureksiz(urkek) anlami da vardi inci ciceginin,yureklilik buldu belki yureginde birseyler eksik olanlar inci cicegi ile.Onunla atti belki burukluktan dogan urkekligi nice hasar gormus yurekler.

Kurtcede ''gozyasi cicegi ''denmis(yani biz dedik,bence cok da iyi uydurduk),gozyasi da kalple ilgili,kalbe birseyler dokunmasin bakalim gozyasi olusuyor mu gozlerinizde.Yaralanmis,icine aci dusmus yureklere deva olmustur inci cicegi,kim bilir...

Turkcede ''inci cicegi'' demisiz,degerlidir inci,kapali kapilar ardinda gizlenir.Inci cicegi de gizler kendini yapraklarinin arasinda tipki bir inci gibi.Ve aslinda bizde de inci gozyasi ile ozdeslesmez mi?Inci gibi akti gozyaslari deriz biz de...Gozyasi bizde de kalp kirikligini anlatmaz mi? Bizdeki kalplere de sifadir inci cicegi.

Tekrar ediyorum inci cicegi bakan her goze guzellikler dusundurur,kalplere iner narinligi ile,dil hangi lisani konusursa konussun,kalp ve goz ayni seyi hisseder.
* * *
...Ve sadece uzuntu kaynakli kalp hastaliklarinin tedavisinde kullanabilirsiniz inci cicegini,bir O bir de inci cicegi anlar yarali kalplerin dilinden...Tabi bir de sadece yarali kalpler anlar inci ciceginin gizeminden.

not:Kurtce cevirimizde kusur varsa,pesin ozur diliyelim ama kotu hicbir niyetimiz yoktu.Hem bizce cok da guzel oldu :).Gelecek fikirlere de acik kapimiz.




Saturday, August 26, 2006

ANLATMAK ISTENENI ANLATAMAYAN MASAL


Bir kiz varmis eskiden,tum dunyayi kurtarabilecegine inanirmis.Tum huzun dolu yuzlerden sorumlu hissedermis kendini,uzgun gordugu yuzu guldurebilmek icin karanfillerle dolasirmis okul bahcelerinde.Yurtta tek tek girermis odalara,yilmadan dinlermis cani sikkinlari.Cok da mutlu olurmus yaptiklariyla.O varmis cunku hep yaninda.Her yaptigini da O'nun icin yaparmis.
Sevgi kurtarir dunyayi diye dusunurmus,hersey masallardaki gibi mutlu sonla biter sanirmis.Dinledigi sarkilardaki gibi dusunurmus hayati.Kotulukle ilgili hicbirseyi almazmis kafasi.Dogustan eksikmis bu kabiliyeti,ve bu eksiklik cok seyler acacakmis ilerde basina...
Yillar gecmis bu kizin yasi ilerlemis ama buyudugunu hic hissedememis o.Icinde hep cocuk kalan birseyler varmis,belki hic buyumeyecek olan.Acilar olgunlastirirmis insani ama bu kizin eksik tarafi bazi konularda olgunlasmasini engelliyormus hep.Kendini korumayi bir turlu ogrenememis.Hatta bir arkadasinin actigi okuldan diplomasini bile alamamis,bu kadar safmis yani.Ama safligina ragmen azimliymis de Eskisehir'e gidip en kisa zamanda sinavindan gececekmis arkadasinin.
Eskiden 23Nisanlari kutlarmis bu kiz balonlarla ve kendine aldigi dondurmalarla.Yagli boya tablolar yaparmis,cicek resimleri cizermis hem de resim ogretmeninin vazoyu kaplumbaga benzetmesine aldirmadan.Cikip pelus oyuncaklar alirmis kendine uzuldugunde,kendini de mutlu edermis,ilgilenirmis kendiyle.Yolda O'nun varligini hissederek yururmus,hayati O'na endeksliymis,ve bu ona yetermis...
O'nu uzdugunu dusundugu ilk anda baslamis bu kiz kendinden uzaklasmaya.Hirpalamaya baslamis kendini,uzaklasmaya baslamis guzel olan seylerden,onlari hak etmedigini dusunmus cunku.Kendini cezalandirmis aklinca.Elestiriler de (yalanci gunesinden gelen ) karistirmis kafasini,kim oldugunu unutmus,kaybetmis kendini,kendinin disina cikmis.O'ndan uzaklasmis,O'ndan uzaklastirana dolamis varligini ve o yavas yavas kizin iyiligi icin yaptigina inanarak herseyi tuketivermis onu,hic sorumlu hissetmemis kendini kizin icine dustugu durumdan.
Yanginlar sarmis kizin icini,gozyaslari hic ise yaramamis bu yanginda.Her an onun yakarisini duyan bir O varmis.O'na donecek yuzu yokmus aslinda kizin ama O o kadar vefaliymis ki...Kiz safmis ya hep kendini suclamis yasananlarda ama O oyle seyler gostermis ki,yillarca devam eden perde kalkmis kizin gozlerinden.Yaginin en alevli zamaninda kiz alnini yere koymus O'nunla bulusmus.Kiz O'nu cok ozlemis,O'ndan O'nu sevebilmeyi dilemis.Ne olur bana cok ama cok iyilikler yapmam icin yardim et demis.Icimdekini sok al demis.Beni sev ve beni bana da sevdir demis...Ve O kabul etmis dilekleri, kizin yangini belki eski hatalarini affetirmis,yabanci olan kiz kul olmus gitmis o yanginla...

Simdi yani guncel zamanda :) gene bir kiz varmis.Masallari cok severmis,safligi varmis gene.Bu kizin uzgun yuzlere tahammulu yokmus ama karanfiller degil sozcuklerini kullaniyormus artik.Post itlerle dolasirmis ortalikta.Kitaplara kurt gibi saldirirmis,dolanirmis kitap sayfalarinda.Bazi yazarlara ozel sempatisi varmis.Cilginlik yapmayi sevrmis,bazi arkadaslari bunun icin cok yardimci olurmus :).Zaten cilgin arkadaslari olmasaymis etrafinda kiz cilginca hayallerin icinde bulamazmis ki kendini.Dunyayi kurtarmayi hedefine almis bu kiz,sinesini ummanlar gibi acmis,kalmasin istemis alaka duymadigi ve el uzatmadigi bir mahzun gonul.

Bu yeni kiz yazmis bu yaziyi ama demek istedikelrini tam anlatamamis,karmasik olmus bu masal biraz.Sansur yapmis yuzune gozune bulastirmis,kimse anlamsa da yazilanlari O ve kiz biliyormus ya anlatilmak istenenleri,bu yetermis...

ISTE PEMBE BIR DENIZ


PEMBE DENIZ OLUR!

Friday, August 25, 2006

BITTI ISTE...



Insan tum gecmisini bir kutuya sigidirabilir bazen.Birkac resim,birkac yazi zamaninda cok sey anlattigini dusundugu,gunluk bir tane,hediylerin sarili oldugu kurdeleler,belki hic takilmamis bir yuzuk,sevinci cok az surmus bir sedef kolye...

Yeni bir hayata baslamak icin kutuya hapsedilmis olsa da gecmisi cikarabilmeliyiz yasantimizdan.Cesur olmayi gerektiren bir eylemdir bu.Sizden bir parca gidiyor sanirsiniz kutudakileri cikarirken,anilar sarar etrafinizi.Yasananlar tek tek gelir gozunuzun onune.Gecmisin kareleri bittiginde
yuzunuzde tebessumlerin sayisi,gozunuzdeki yaslardan coksa,herseye ragmen iyi ki yasanmis yasananlar dersiniz,kendinizi sansli sayabilirsiniz bu durumda.Ama yuzunuze tebessum degil de gozyasi hakimse sadece,dunyanin en agir yukunu tasimis olanlardaniz demektir,yurekli olusunuzu sans saymalisiniz siz de,sonuna kadar gitmenin onurunu tasimalisiniz...

Uzaklastirin kutudakileri bulundugunuz mekandan,onlar gidince bombos kalidi eviniz sanacaksiniz once.Cok keskin ama kisa surecek bir aci bu.Sonra goreceksiniz ki bosluk sandiginiz yerler yeni hayaller,yeni umutlarla dopdolu,ferahlayacaksiniz.

Yeni hayata baslayin,siyrilin gecmisinizden,ileriye baksin yalnizca gozleriniz.Kalplerinizi temizleyin,O'nun yerini sabitleyin once,sonra O'nun isigi ile sevin,yalnizca isigini goruklerinizi alin bundan sonra tertemiz kalbinize. Kalmasin yureginizde gecmisinizden tek bir iz.

Yurekligini sans sayanlardanim ben,iyi ki yasanmis deme luksum yok.Iyi ki beni hak etmeyenlerden siyrilmisim diyebilenlerdenim sadece.

...Ve onum aydinlik biliyorum,yapacak cok guzellikler var.Tatil mi cok uzadi ne :)?Ne cok birikti sevgi icimde nerede benim ogrencilerim?Tek tek kucaklasam hepsini,kalp atislarini duyuncaya kadar simsiki sarilsam onlara... Ve gelse ders saatleri,ben gercek ben olarak ciksam karsilarina bir an once,islesem yureklerine inceliklerini INSAN olabilmenin.Yillarin telafisini yapsam,dolu dolu gecirsek ders saatlerini,yuregine egilsem her bir ogrencinin.Post itlerle dolassam gene sira aralarinda,ilistiriversem birer tane her dalgin yuzun sirasina...
* * *
NOT;Yuzune tebessum hakim olan sanslilar,siz tebessumlerinizi koruyabilmek icin kutudakileri evinizin bir kosesinde tutun hep.Ve tesekkur edin,zamaninda size yasatana guzel anilari.

Thursday, August 24, 2006

YILDIZ OKYANUSU


Yabancı dil bilenler çevirinin manaları nasıl kısırlaştırdığını da iyi bilirler.Kurulan cümle hangi dilde söylendiyse ilk kimse dokunmamalı ona.
Cesur yürekler vardır,asıllarındaki tada yakın tadlarda sunar bize yabancı eserleri,kimse alınmasın ama usta ne denli büyük olursa olsun aslındaki tadı veremez.
Yılardır dinleyemediğim bir şarkıyı nette buldum bugün,tarifi imkansız bir mutluluk yaşadım.Eskilere çok eskilere gittim,defalarca dinledim şarkıyı,sözlerdeki zenginlikte kaybettim kendimi,hayallere daldım,umutlandım,sevmenin tarifini buldum bir kez daha.Gökyüzünde yıdızların durma nedenini hatırladım gene...
Herkes yaratıldığında eşiyle birikte yaratılırmış,herkesin kendisini anlayacak bir öbür yarısı olurmuş.Ve gökyüzünde herkesin bir yıldızı varmış,insan nefes aldığı sürece parlamaya devam edermiş o yıldız.
Şarkıyı dinledim ve umut doldu içim,nefes alıyorum, demek ki gökyüzünde bir yıdızım var benim,belki öbür yarım olacak olanın yıldızıyla yan yana durmakta,öye habersiz herşeyden.
Yıldızların ortaya cıkabilmesi için aydınlığın yerini koyu karanlığa bırakması gerekiyor.Yoksa yıldızımız dursa da gokyuzunde gözlerimiz onu aydınlıkta görebilecek kabiliyete sahip değildir.
Bu nedenle en koyu karanlıklar bile ürkütmesin bizi,şafak en koyu karanlıktan sonra gelir,yıldızların en parlak olduğu anlar en karanlık gecelerdir.Yıldızlar cömertçe gösterdiyse kendini bilin ki gelecek gün hava güneşlidir,bulutardan uzaktır,dingindir...
* * *
Şarkının sözlerini paylaşmak isterdim herkesle ama başlıkta bile öyle kısırlaştırdım ki anlamı.Ya bulgarcadaki gibi değil işte,yani doğru çevirdim ama bu başlık bugarcada daha şiirsel,ahenkli,iç okşayıcı.Şimdi mısraları çevirmeye nasıl cesaret edeyim ben :(.

Bu galakside var mısın,
Yoksa bende bir yıldız gibi mi yaşıyorsun,
Oysa ben ellerimi uzatınca,sana gerçekte dokunacağıma inanmıştım.
Belki de sen başka bir boyutta(gezegende)sin,
Ve ben bu evrende boşuna dolaşıyorum,
Benim gibi mutsuz musun acaba sen de?
Benim gibi sonuna kadar sevenlerden misin ?

Koca kainat neden susuyorsun?
Yıldız okyanusu niçin kapkaranlıksın?
Bu gece benim için bir yıldız parlayacak gökyüzünde
Ve o SEN olacaksın,SENİ SONSUZA KADAR SEVECEĞİM

Geceleri hayal kurmadan uyuma,
Aşk gezegenine doğru bak,
Biryerlerde bir yıldız ölüyorsa,
Başka bir yerde yeni bir hayat doğuyor ...

* * *
İlk kez bulgarcadan çeviri yaptım,biliyorum katlettim belki sözleri ama,benden bu kadar.Söz yazarını hatırlamıyorum , en kısa zamanda bulup yazacağıma söz veriyorum.

Wednesday, August 23, 2006

SIZ UYURKEN


Siz simdi en derin yerindeyken uykunuzun,kimler neler yasiyor dersiniz.Gunes isinlarini doplayip karanliga birakinca yerini,ay yuzunu gosterip yildizlar belirince gokyuzunde uyku vaktidir biliriz.Rahatca koyariz basimizi yastiga,gelecek gunun telaslarini dusunerek ya da kafamiza takilan bir iki soruna canimizi sikarak.Biz uykuya dalariz ya saniriz ki tum dunya da uykuya teslim ediyor kendini.Hayat duruyor saniriz.Oys biz uyuyorken neler olur dunyada:

*mesela su anda pek cok agac alevlere teslim ediyor kendini,ormanlarda yasayan hayvanlar yasam alanlarini ve hayatlarini yitiriyor
*Alevlerin evlerini sarma korkusu yasayan bircok insan endiseyle bekliyor
*Kim bilir kac genc beyinlerini zehirleyen maddeler aliyor vucuduna,ailelerinden habersiz
*Kim bilir kac kisi hastane kapilarinda nobette,hastalarindan gelecek haberleri beklemede
*Kac kisi gonul kirikligi,ayrilik,ozlem acisiyla bir turlu gelmeyen safak vaktini beklemekte
*Hangi hastalar icin saniyeler saatler hukmunde
*Elini etegini cekmisken herkes dunyadan,hangi hain planlar yapilmakta geceleri gunduz yapanlar tarafindan.
*Acliktan uyukya dalamayan kac ac cocuk vardir su anda Afrika'da.
*Cocuklarinin yaklasan okul masrafini karsilayamamktan korkan kac anne babanin gozunden uzaktir uyku?
*Bir sehrin,bir ulkenin,bir kitanin hatta tum dunyanin yukunu sirtlanip,gidisatlarindan endiselen kac kisi gozyasi dokmede?
* * *
*Patlama sesleri kac cocugu uykusundan kaldiriyor su anda Filistin'de?
*Sucsuz yere oldurulen kac kisinin yasi taze geride kalanlarin yureklerinde?
*Sag kalabilecek miyim endisesiyle kac kisinin gozune uyku girmemekte Lubnan'da?
*Yasadiklarina anlam vermeyen ve akil sagligini yitirmenin esigine gelen kac insan var bombalarin ucustugu yerlerde?
*Caresizlik icinde sesini duyurmaya calisan,meddet bekleyen dunyadan kac yarali yurek duadadir sicak yatak yerine?

* * *
...Ve yarin sabah uyandiginda kac kisi sikayet edecek iyi uyamamis olmaktan,gelen yan dairedeki gurultuden,vizildayan sivrisinekten,sabahin korunde yollara dusmekten,hayatin zorlugundan,pahaliliktan,trafikten,mesai saaatlerinden,agiran basindan?
Bu gece siz sivrisinekle ugrasirken cok seyler oldu dunyada,SUKUR ile baslayin her gununuze ve bir dilekte bulunun tum yardima muhtaclara.
Sizce de sukur gerektiren cok seyler yok mu elimizde?

Tuesday, August 22, 2006

...Ve azad ettim bana ait olmayan cumleleri.


Icinizde kalan birseyler varsa,soyleyip isteyip de soyleyemediginiz cumle ve sozcukler kaldiysa icinizde ve onlarin sahibi kapiyi size hic aralamadiysa,kanar durur yureginiz...
Durmadan tekrar edersiniz soyleyemedkilerinizi,bir kisir dongudur bu,her tekrar tazeler yaranizi,her tekrar o cumlelerin sahibini ve sebep oldugu kirginliklari hortlatir icinizde.
Size ait olmayan kac cumle varsa icinizde sahibine mutlaka ulastirin.Sozcuklerin yureginizde dalgalanmalara,sarsintilara,firtinalara yol acmasinin nedeni belki ait olduklari adreslere ulasamayislarindandir.Acele edin telefon acin,mail atin olmadi mektup yazin ,uzun uzun anlatin,kalmasin tek hece icinizde.
***
...Ve korkun sozleri icraatlerinden cok olanlardan.Sadece bir kez affedin,ikinci kez affederseniz karsinizdakinin hatalari hic bitmez.Hak etmediginiz hicbirseyi uzerinize almayin,yureksiz ise karsinizdaki.Zayif karakterli insanlar kendi olumsuzluklarini yukler karsisindakine ve asla kendileriyle yuzlesemzler onlar.Kavak agaci gibidirler,tum agaclara tepeden bakarlar ama hic meyve vermezler.Siddetli ruzgarlarda da bir tek onlar kirilir,digerleri dimdik dururken.
Vefadan dem vurup vefa vakti geldiginde pervasizca gidenler de gene onlardir.Her eylemlerine de hakli bir kilif uydururlar,vicdanlarini rahatlatirlar.Gerceklerle yuzlesmek onlarin tasiyabilecegi bir yuk degildir cunku.Ama bilmezler ki bir gun er ya da gec herkes kendi gercekligi ile karsi karsiya gelecek.Iste vay o anda hallerine,vay rahatlattiklari vicdanlarinda alev alacak yanginlara...

Monday, August 21, 2006

HUZUN


...Ve oyle bir an gelmis ki aci tum benligini sarmis.Ozel bir insan olmasina ragmen ayrilik acisi ve iyilige davet ettiklerinin ofkesi onu yormus.Herkes gibi yasarmis o da insanca duygulari ama huznu kat kat fazla hissedermis .
Huzun dolu yillar gecirmis fakat hicbir yili o yilki kadar huzun dolu olmamis...
...Aslinda her an yaninda en sevdigi varmis,gonlunde en genis yer de onunmus...Belki onu cok sevdiginden O'nu herkese anlatmak istemis.Guzelliklerden soz etmis hep en cirkinlere bile hic aldirmamis soylenen incitici sozlere,guzelliklere davete devam etmis...Huzunlenmis daveti reddedenlere,huznune gozyaslari eslik etmis.En kotusunu dileme secenegi varken bir kisi bile guzellesecekse kotu bir dilegim yok demis...
...O en huzunlu yilinda ama zorlanmis,gucu birazcik azalmis(insanmis ya o da).Ozlemis de hep yaninda olan iki en vefali yoldasini...Huznune ozlem de katilmis,burkulmus ici.Oyle derin yasamis ki bu duyguyu,o yila HUZUN YILI demis ondan sonrakiler.
...Ve bir gece yolculuk vaktidir denmis ona.Ansizin yukseklere cok yukseklere cikarilmis .Yapilan en suratli yolculukmus bu.An surmus gokler otesi yolculuk ama kimsenin gormedikleri gosterilmis ona.Cennet de acmis kapilarini ardina kadar,giriverse iceri diye gecirmis kapilar icinden...
...Fakat o geri donmek istemis ,benim davetimi kabul edip guzelliklere yol almak isteyenler var ,onlari seviyorum yanlarinda olmaliyim biraz daha demis...
...Donmus geri huznu hafifleyerek ve kendi yolculugu gibi yolculuklara cikmanin anahtari olan bir hediye getirmis sevdiklerine...
...Asirlar gecmis,onun davetini kabul edenlerin sayisi cogalmis. Onlarin guzellikleri eylemlerinden cok dillerindeymis ama.Dogrulari hep biliyormus onlar ama dogru yasamakta zorlaniyorlarmis.Kendilerine getirilen hediyeden de haberleri varmis ama gunluk telaslar oyle sarmis ki benliklerini,somut seylerle oyle cok ugrsmislar ki kalplerinin sesini dinlemeye vakit ayiramamislar.Arasira aska geldikleri oluyormus ama ice bakma ani gecince dis dunyada kaybolmuslar gene...
...O onlari da sevdigini soylemis ,sizin zamaninizda guzele gitmek daha zor olacak demis.Gidebilene de guzellikler vaad etmis.Cabalayana bile mujdeler vermis,ferahlatici cok cumleler kurmus.Onlar umit olmus yolda durmadan takilip kalanlara...
...Biz olmadan gitmeyecek O gul bahcelerine,cunku o gece de dondu...
Seni en az bizi sevdigin kadar sevebilmeyi diliyoruz...

...


''Bir adamin ayagina diken batinca ayagini dizinin ustune koyar.Igne ucuyla dikenin basini arar durur.Ayaga batan dikeni bulmak bu denli guc oluyorsa, yurege batan dikeni bulmak nicedir,cevabini sen ver!''

Mevlana

Wednesday, August 16, 2006

ROSSI VE BEN



Cocuklugmdaki beni bilenler bu resimdeki kadinin benim icin o donemlerde ne ifade ettigini de iyi bilirler.Cocuklugumun buyuk bir kismi onun sarkilarini dinleyerek kurdugum hayallerle dopdoludur.

Yumusacik sesi vardi onun,sarki sozleri de hep gonlume islerdi.Kendimi bulurdum sarkilarinda,bazilarinda peri olmayi isteyen beni,bazilarinda asfaltta yalinayak yurumeyi isteyecek kadar cilgin olan beni ya da pelus ayisina sarilip uyuyan anaokulu donemlerindeki beni.

Anneannem bana bu konuda en cok saygi duyanlardandi.Pikap almisti bana ve ben alip biriktirdigim plaklarimi ozgurce dinleyebiliyordum artik...

Onun sarkilarini dinlemek benim tum yaralarimi sariyordu sanki,hayallere daliyordum pervasizca.Sarkida dedigi gibi bir peri oluyordum: tum aclari doyuruyordum,tum fakirleri zengin ediyordum,herkesi korkudan ve soguktan koruyordum.

Sarkilardaki asklari da yasiyordum,benim de dunaydaki en guzel sozcukleri hak edecek asklarim oluyordu ve hic incinmislik olmuyordu onlarda...

Bazen ben de sarkici oluyordum sarkilar soylerdim onun gibi :).Beni de ben gibi dinleyenlerim oluyordu cok seviliyordum ben de.

Yillar gecti ve ben hayal kurmayi mi unuttum ne?Ani gelen anlam veremedigim ayriliktan belki hayallerden bu kadar uzak kalmam.Belki de hazirliksiz yakalandim sarkilar olmadan hayallere dalmaya.Belki cikan plaklardan haberdar olamayisim sarsti beni.Belki tum arkadaslarimdan ayri kalip haber alamayisim uzdu.Belki kir ciceklerine dokunamiyor olmam ya da kitaplarimdan(ozellikle de masal kitaplarimdan) mahrum olmamdi buna sebep.

Belki de anneannemin yanimda olmayisiydi hayal kurma yetenegimin korelmesindeki neden...

Zaman zaman bir daha gelsem su dunyaya diyorum basa sarsa filmi birileri,o buyuk GOC hic yasanmamis olsa hayatimda.Ozlem ve ayrilik acisni bu kadar yasamasaydim.Yillar sonra gittigimde koparildigim yerlere insanlari taniyamayisimdaki huznu yasamasaydim...

Farkindayim ama benim filmim basa sarilmayacak,sahne bir cekim iki demeyecek birileri.Yasamis oldukalrim ve de yasayacaklarim olusturacak benim filmimi ve tekrari hic olmayacal onun.

Sen'den diliyorum,lutfen mutlu sonla bitenlerden olsun filmim, yasadiklarim yasayacaklarima isik olsun,hatalarim az olsun,gozyasim comert akmasin eskisi gibi.

Ve en onemli dilegim de SEN'i hedefleyen ve ici sevgi dolu,ofkesi olmayan vefali bir yol arkadasim olsun.Hosnut olacagin seyleri birlikte yapalim.. Son sahnede de gulumseyerk gelenlerden olalim yanina...

Tuesday, August 15, 2006

ZEYNO




Bu seker kiz azicik iltifata boyle comert gulucukler sacar iste etrafina.Hele bir de maymuna dondurmeyi basardiysa sizi cigliklar eslik eder gulucuklerine. Siz mest olursunuz ya kahkalarina bir daha gulsun diye turlu sekillere sokarsiniz yuzunuzu,sesinize binbir akord yaparsiniz.
Cok seviyorum seni teyzecim ya...Sevgi ve paylasimlarimizin bulut etkisinde hic kalmamsini diliyorum.Hep gunesli gunlerimiz olsun,golgeler bizden uzak olsun...

BENE DAIR


Insan herseye alisir mi gercekten? Aciya,huzne,ayriliga,yalnizliga,ozleme,
sevgisizlige,kirilmaya,duskirikliklarina,surekli yukler yuklenmeye de mi alisir insan ?

Tasiyabileceginden fazlasi yuklenmezmis insana.Yasanan her olayi atlatabilecegi guc ona bastan verilirmis ama dogru yerlerde kullanmak onemliymis verilen gucu.Basit olaylari buyutup yukunu kendi kendine agirlastirirsa insan gucunu de gereksiz yere tuketmis olurmus ben gibi.

Yillardir neden tasiyabilecegimden fazlasini yuklenmkte direniyorum anlamiyorum.Ustume vazife olmayan ne cok seyi sirtladim yillardir omuzuma hem de yukunu aldiklarim bunun farkina varmadi hic...

Yorgunlugum nedeni ile uzun bir sure hatta mumkunse sonsuza dek sadece kendi yukumu sirtlama hakkimi kullanacagimi buradan duyuruyorum :).Herkes kendi yukunu gerektigi gibi sirtlasin yoksa bir yerde tikanip kalabilir birileri.

Ve ben neden ayriliklara,ozlemlere ve yalnizliga hala alisamadim.Her ayrilik oyle taze ozlemler ekiyor ki gonlume.Ya yalnizlik... ona artik gonullu olarak alismayi reddediyorum...

EY yalnizligim son demlerinin tadini cikar bakalim, gelecektir saltanatinin son bulacagi gunler belki yarin belki yarindan da yakin :))).

Monday, August 14, 2006

GÜNEŞ VE BULUT


Güneş gökyüzünde tüm itişamıyla parlar ya bazen,onun içimi ısıtmasına mani olamam.Gözlerimi kapatsam bile aydınlığını ve ısısını hissederim ışınlarının.İçim ısınır,yüreğim aydınlanır ve apaydınlık bakarım herşeye.
Öyle umut dolar ki içim karanlıklar bir daha hiç gelmeyecek sanırım.Kalbimin ısınmış olmasından gerek sınır koymayı duşundüğüm insanları bile affeder ve severim eskisi gibi.Aydınlandı ya ıçim,onların içi de aydınlandı diye düşünürüm.
Kötü yanlarımdan biri herkesi kendim gibi düşünmem.Ne kadar megalomanım değil mi?Tek insan tipi mi vardır dünyada?Bunca parmak izi farkıyla örtüşür mü bu hiç ?Her fert şahsına münhasırdır ve ondan gelecek tepkiler her zaman şaşırtabilir beni.
Güneş benim içimi aydınlatırken diğer insanlara hiç uğramamış olabilir ya da onlardaki etkisi bendekinden farklı olabilir.Bana güneş gibi gelen bir başkasının kara bulutu olabilir.Hatta ben güneşin varlığına sevinirken o an o da güneşi görmüş gibi sevincime ortak olabilir ama sonra inkar edip bir buluttu o diyebilir...
Hiç şaşırmam lazım,insan noksandır ve kemale yol almaya çalışır yaşamının sonuna dek.Tüm kutuplar onda gizlidir.En iyi olabilen de odur,en kötü olabilen gene odur.
Herkese iyi niyetle bakmak vazıfemdir ama birkaç kez canımı yakana muamelem farklı olmalıdır.Ben bana karşı sorumluyum yani ben benden mesulüm.Başkalarına haksızlık etmemeye çalışırken kendime hakzılık yapmaktan vazgeçmeliyim .Başkasını üzmemek adına kendimi üzmeyi bırakmalıyım .Herkese hak ettiği gibi davranmayı öğrenmeliyim.
...Ve içimi aydınlatıyorken güneş bir kara bulut durup önünde geçici bir gölge oluşturdu diye gölgelememeliyim yüreğimi. Üşümesine izin vermemeliyim yüreğimin.
* * * *
Hiç unutmamalıyım GÜNEŞ varlığını devam ettirdikçe bulutlar geçip gitmeye mahkumdur :).

...Ve hayatımda güneş etkisi oluşturan insanların çoğalmasını diliyor,gölgelere neden olanların ise etkisinde kalmamyı (O'ndan) umuyorum.

BASIMIN BELALARI :)


Irademin sifirlandigi anlar su gordugunuz goruntulerin asillari karsima ciktigi anlardir.Nedir bunlardan cektigim yillardir( zaten su hayatta bir pasta,dondurma,cikolata,hamur isinden cektim bir de burda soz etmek istemedigim iki hala ne olduklarini anlayamadigim sahistan).
Yahu ne olurdu marulun kalori degeri ile pastanin kalori degeri yer degistirseydi.Ya da domatesin vitamini dondurmada olsaydi.Bir de cikolatanin kalorisi karpuzunkine esdeger olsaydi.Borek corek gibi nefis hamur islerinde de ispankataki gibi demir olsaydi sadece.
Ne guzel olurdu ya,en azindan ben kendime iskence etmemis olurdum bos yere.Yerken bir yandan da sonraki pismanligimi dusunmez agzimin tadini bozmazdim.Her pazartesi sabahi her turlu kalorisi yuksek gidayla sadece o gunun aksamina kadar surecek olan gecici ayriliklar yasamazdim.
Kim bilir belki kalorileri dustu diye bu basimin belasi seylerin fiyati da ucuzlardi,mesela bugun 3 kilo domatese 1 ytl vermek yerine 3 kilo dondurma alabilseydim :).Zerrin Ozer'in sarkisi gercek olurdu o zaman herhalde.Yiyerek zayiflardim.Super olurdu ama,hayat gercekteki kalorilerden ibaret iste...
Bu hafta bir degisiklik yapiyorum ve yarin carsamba ama ben bu beni perisan eden,pesimi bir turlu birakmayan kalorisi pek bir prestijli ivir zivirlardan ayriliyorum.Uzun surer umarim bu seferki vedamiz.
Hem ben neden kimseyi cikaramiyorum hayatimdan?Keske hayatimdaki en buyuk yanilgim kadar curetkar olabilse prestij sahibi tatlar,cekip gidiverseler oyle...
Simdi dilerim O yazdiklarima kizmamistir ne de olsa herseyi bilerek bize sunan O'dur.Eminim herseyin kalorisini ince ince tartarak hesaplamistir,olmasi gerketigi gibidir duzen.
Ben sadece hayal kurdum oylesine,O'nun duzenine hic yoktur itirazim.
Bize verdigin her turlu yiyecek cesidi ve onlardaki bol ya da az kalori icin sana minnettarim :).

Sunday, August 13, 2006

ÖZÜ GÖRMEK


Tırtıla bakarken ondaki kelebeği ya da kelebeğe bakarken ondaki tırtılı dusunuyor muyum hıç...

Tırtılı gormek yüzümde bir eksimeye neden olur ve elimde olmadan kasındıgını hissederim tüm vücudumun.Tırtıla takılıp kalır,onun özündekini göremezdim o an ve kim bilir kaç kelebege gebe tırtıla soğuk bakmıştır gözlerim.
Özdekini görememek,sadece gözümün o an gördüğü ile yetinmek benim çoğu zaman sorunum.Necip Fazıl'' herseyi maddede arayanların akılları gözlerindedir,göz ise manada kördür'' diyor.
Manada kör olmak,özdekini görmemek,gözün yanılma payına hiç ihtimal vermeden hem de...Gönül gözü ile görmek ne kadar güç günümüzde,gönül gözünü hiç yormamış olanlar bile var,hayatlarında bir kez olsun onun varlıgını hissetmemiş olanlar... Gönül gözü ile bakmak ÖZ'ü görmek için bakmak demek.
Özü görmek için bakmak tırtıldaki kelebeği görmek demek,pazardaki en şekilsiz elmanın en dogal ve lezzetli elma olduğunu anlamak demek,çirkin ördekteki kuğu görmek demek,mosmor doğan bebeğin aydınlığını görmek demek,kalpteki sevgiyi gözdeki işiltıyı görmek demek.
Sözlerin sadece kısır manalardan oluşmadığını bilmek demek,bazen nefret sozcüğünün bile sevgi barındırabileceğini bilmek demek.En sevimsiz gördüğümüzün içinde en vefalı sevginin olabileceğini bilmek demek.
Kelebeğin kısacık ömrüne takılıp kalmamak demek,ondaki sonsuzlugu görmek demek...
Yaşanan kötü olayların hikmet tarafını görmek demek.Herseyin ÖZ'den geldiğini ve ÖZ'e döneceğini görmek demek ÖZ'ü görmek.

* * *
Kelebeklerin hayatını okurken bugun,okuduğum bir soru takıldı aklıma
Bir kelebeğin ilk isteği ne olabilir?Hep son isteğin nedir sorusuna hazırlıklıdır insan.Peki ya ilk isteğiniz ne olurdu?(ö.ASAF)


Saturday, August 12, 2006

YAZDA YAŞANAN BAHAR


Kim demis pembeden baska renk yok hayatımda dıye :) .Kimmis gecmise takılıp kaldıgımı dusunerek yanılan.
Ben bu yaz sıcagında baharı yasıyorum,bahardakı tum ciceklerden özler barındırıyorum icimde.Yeniden kesfediyorum yasamın ne denlı guzel oldugunu,müzik dinlemenin zevkini tadıyorum yeniden.
Ac kurtlar gıbı dolasıyorum kitapların sayfalarında,ve okuduklarımı daha iyi anlıyorum eskiye gore.Mesela Mevlana'nın Şems gidince yasadıgı yangının yakıcılıgını anlıyorum hatta Sems'in Mevlana'ya actıgı kapıyı acabılecegimi hissediyorum ben de...
Zeynep'i agaclarla,çiçeklerle tanıstırıyorum,parkta salıncakta sallanmanın zevkini,yaz mevsiminde külahta dondurma yemenin lezzetini tattırıyorum ona.Agac dallarını tuttturuyorum,ciceklerin yapraklarını oksatıyorum ve onun kesfettigi herseyi ben de yeniden kesfediyorum .
Yolculuk yaparken hayaller kuruyorum,cocuklarla guzellikleri anlatmanın tadına varıyorum,arkadasımın aldıgı bebege seviniyorum ve baktıgımda derinliklerime içimdekı güzelliklerı gorüyorum.
Cicekleri,böcekleri,ayciceklerini,cocukları,martıları(goc etsın ya da etmesınler),kitapları ve en cok da saflıgımı sevıyorum.Kısacası BEN BENİ seviyorum,ve oyle ferahlıyor kı ıçım...
Tum renkleri de seviyorum günesın sarısını,ormanın yesilini,goğün mavisini,meneksenin morunu,gülün kırmızısını,çikolatalı dondurmanın kahverengisini,Zeynep'in saçlarının siyahını,pamugun beyazını,portakalın turuncususunu.
Ama en cok O'nu sevmek istiyorum,cünkü biliyorum hersey O'ndan geliyor...

Sunday, August 06, 2006

AYAGIMDAKI UMUT :)


Gordugunuz yeni ayakkabim,cok seker degil mi?Pespembe adimlar atmaya baslayacagim onunla.Umudunu yitirince basini gokyuzune kaldir derler hep,ben ters insanim ya yere cakilir gozlerim oyle anlarda...Ayakkabimi pembe secme bundan iste.Egdim mi basimi yere pembe renge takilacak gozlerim,icim aydinlanacak gene,pembe pembe adimlarla devam edecegim yoluma.
Pembis pembis devam ederken yoluma bir de bakacagim ki hayal kurma gucum geri gelmis,pembe hayallere dalacagim gene hem de incitilmekten hic korkmadan.Tum dunyayi kurtarma gucunu bulacagim kendimde(kendimi kutrarmis olacagim oncesinde ama),sokakta gordugum her cocuga sevgiyle bakacagim,anne olmayi isteyecegim ,hatta belki dunyanin en iyi annesi olabilecegime inanacagim yeniden...
Ve gorun bak pembe asklara yelken acacagim en kisa zamanda,pembe bir dunya kuracagim
gonlu pembe olan askima...

Saturday, August 05, 2006

NICE YILLARA TUANA

Simdi bu pastaya ve ustundeki tek muma saskinlikla bakarken,umarim yillar sonra saymakta zorlanacagin kadar cok mumlu pastalar sasirtir seni.Bugun mumunu annen ufledi,dilegi ise sen tutmussun(annenin iddasi bu).Dilerim tum yillar sana hep guzellik getirir.Yasarken ne kendini incit ne de baskalarini,kirmak ve kirilmaktan uzak ol hep.Yureginde hep O ve O'na uygun ilkelerin olsun,sev tum insanlari O'ndan aldigin gucle.Ac herkese acabildigin kadar sineni.
Herseyin O'ndan oldugunu bil huznu de sevinci de onurlu yasa.Yasam boyu kendini kesfetmeye calis,kendini bilen O'nu bilir...O'nu bulan zaten herseyi bulmustur...
Affetmek buyukluktur,bazen icin cok acisa bile affet gitsin.Unutma merhamet etmeyene merhamet edilmez.Yuzun aydin olabilsin diye en gerkli gunde husnu zanla bak tum insanlara.
Tum bunlari kendinden taviz vermeden yap ve annenin anlatacagi kurbaga ile akrebin hikayseini hic unutma.
UZUN VE SAYGIN YASA

Friday, August 04, 2006

ANNEANNEM'E



Iste menekse bu resimde gordugunuz cicektir.Sakin kimse itiraz etmesin yazdigima!
Afrika meneksesi tahtini kurup tum cickeciklerin vitrinlerini susledi diye ya da hercai menekse tum bahce ve parklari istila etti diye kir meneksesinin ugradigi haksizlik devam mi edecek sandiniz siz?
Menekselerin ozudur kir meneksesi,hala itiraziniz devam ediyorsa soyleyin bakalim hercaiden ya da afrika meneksesinden aldiginiz hangi koku mest ediyor sizi.Dusunun bir an turkude bile 'menekse kokulu yarim'diyor,oysa siz turkudeki yarin kokusundan habersizsiniz,kir meneksesini tanimadiginiz onun yerine baska menekseleri tahta oturttugunuz icin menekse kokusundan mahrumsunuz.Eger kirlarda menekse arayisina cikmazsaniz omrunuzun sonuna kadar bu turkudeki yarin kokusunu ve yarinizin menekse kokmasi aslinda neyin ifadesidir anlayamayacaksiniz.
Kir meneksesi cok mutevazidir,o herkesin gorebilecegi yerlere uzatmaz basini,en cok cali diplerini sever.Tum menekselerin ozudur ve menekse esansi sadece ondan yapilir ama digerleri gibi gururlanmaz,var olmak icin nazlanmaz,sadece saksi topraginda bitmez,ruzgar esse de surdurebilir yasamini.Bulut ne yagdiririsa yagdirisin itiraz etmez,soldurmaz ciceklerini hemen az olunca suyu ya da curutmez yapraklarini comert davrandi diye bulut.
Kir meneksesi herkes tarafindan gorulmek istemez,yeri ondan cali diplerindedir.Tahtina baskalarinin kurulmus olmasina hatta menekse deyince hic akillara gelmemesine ragmen vazgecmez kuytu koselerden.Cunku o sadece derinliklere bakmayi bilen,kirlari seven,minnacik ciceklerde ne buyuler gizli oldugunu bilenlerle bulusmak ister.
...Ve siz bu yazidan sonra bulusmak isterseniz onunla saydigim ozellikleri barindirabilmelisiniz icinizde.Yoksa menekse kokmaz hicbirzaman yariniz...
KIR MENEKSESI'NE,
Inan bana anlatmaya calistim seni,herkese taht onun hakkidir dedim.O'nu bilmiyorsunuz cunku o bilinmek istemiyor,onu gormek her babayigidin harci degil dedim.Hic nazlanmaz dedim
gosterissiz ve minnaciktir ama ne buyuler gizlidir onda dedim.O'nu bilmezsseniz yariniz menekse kokmaz hic dedim.Kisacasi menekselerin ozu Odur dedim.
Ama diyemediklerim de oldu,anlasilmamaktan korktum...Sen anlarsin biliyorum.Kir meneksesi anneannemin beni yanina cagirisidir demek istedim,'gelmiyor musun acti menekseler, bak gecmek uzere' deyisidir demek istedim.Menekseli dondurmayi anlatmak istedim ama gulerler diye dusundum.Oysa kuzenimin hamileliginde as erdigi tek seydi menekseli dondurma.
Meneksenin sekeri bile var demek istedim.
Menekse benim icin cocuklugumdur,anneannemdir, huzurdur, mutluluktur demek istedim.Her menekseyi ozleyisim aslinda ANNEANNEMI ozleyisimdir demek istedim ama diyemedim...Oyle cok ozledim ki seni, ve sen bize biz sana hasret,
oylece gittin otelere...Ama biliyorum gecici ayrilik bizimkisi...

Thursday, August 03, 2006

ADSIZ KAHRAMANIM








Cocukluguma ait bir cizgi film kahramanini aradim bugun nette,hem de yilmadan saatlerce bir suru sayfa actim.Kahramanimin adini hatirlamiyorum, ama onun benim yuregime kazidiklarini hic unutamadim,silemedim.
Benim cocukluk kahramanim bir tavsandi,upuzun asagi dogru sarkan kulaklari olan ve kulaklarinin aksine minnacik govdesi olan, iyilik melegi bir tavsan.Su anda adini animsayamasam da onun sevgi dolu yuregini tasidim yillarca icimde hep.Bulgaristan'da saat 20:00 oldu mu cocuklar icin yatma vaktiydi,uyku saatinden 15 dakika once de cizgi film yayini olurdu. Izlemekten zevk aldigim tek cizgi filmdi tavsanli film.
Benim kahramanim iyilik yapmak icin vardi,sehirdeki tum insanlar onun gozetimindeydi.Bir binanin cati katinda yasar ve upuzun durbunuyle gozetlerdi tum sehri.Basi dertte olan birine takilinca durbunu govdesine pervane takar ve ucardi yardima.Etrafi kollardi kimse gormeden cozerdi problemleri,evine geri doner ve zevkle durbunuyle seyrederdi saskinliklarini ve gulen yuzlerini yardim ulastirdiklarinin.
Benim tek cizgi filmimdi bu ve her onu seyredip yattigimda pembe hayallere dalardim ben de...Durbunsuz ve pervanesiz nasil onun gibi olabilirim diye dusunur,heyecan ve umutla yumardim gozlerimi.
Bir donem gittigimiz yuvadaki tum cocuklarin annesi olmayi istemem,ya da ogrencilerimin tamamini kendi cocuklarimmis gibi sahiplenip sevmem,uzgun birini gorunce onun yuzunu guldurmek vazifemmis gibi hissetmem sanirim hep o kahramandan bana miras kalan seylerdi.
* * * * *
Hayat ve zaman bana simdi kahramanimin anlatamadiklarini da ogretiyor:
*iyilik hak edene yapilmali
*kendimden odun vererek baskalrina fayda saglayamam
*el uzattigim ona el uzattim diye ihtiyacim oldugunda bana elini uzatmayabilir
*ben vefaliyim diye karsimdaki vefali olmak zorunda degil
*ben tum cocuklarin annesi olmak istiyorum diye tum cocuklar beni sevmek zorunda degil
*ben iyi olup kendimi kurtaramazssam,kimseyi kurtaramam zaten
*dunyayi kurtarmak beni kurtarmaktan geciyor
*merhamet sadece hak edene gosterilmeli
*benim yalan soylemeyi beceremiyor olmam karsimdakinin beceremedigi anlamina gelmez
*karsimdakinin sevgisi benimkiyle orantili olmayabilir
*her insan ayri bir pencere,kendi penceremden bakmamaliyim ona
*sadece hak ettigim elestiriyi kabul etmeliyim
*ben beni koruyamazssam,kimse korumaya calismaz zaten
*bene sahip cikamazssam,beni de yitirebilrim birgun
*benim tavsanim karsilik beklemeden yapiyordu tum iyiliklerini,kendi kendine yetebiliyordu
ama ben acizim...
*herseye ben hakim olamam,O'na havale etmem gerekenlerden elimi cekmeliyim
*ben once gelmeliyim,kendi hakkimdan vazgecerek baskasina iyilik etmem yanlis
*O'nun yakinligini hissetmeliyim en cok,ve ilk siginagim da her zaman O olmali
* ben hep affettim diye karsimdaki bir kez af diledigimde bile affetmeyebilir
*
*
*
.............................................................
Yasam bana daha cok seyler ogretmeye devam edecektir ve ustteki yildizlara yeni maddeler eklemeye devam edecegim ben de...

Wednesday, August 02, 2006

ZEYNEP'E GECIKMIS BIR OZUR...




CANIM,

Yillardir ne buyuk ozlemle bekledim gelisini,dunyaya gelmeye ilk adim attigini duydugumda ogretmenevi bahcesindeki herkesi de haberdar etmistim attigim ciglikla,herkes ogrenmisti ben artik bir TEYZE adayiydim :) .
Gelisinle heyecan kattin ailemize, pervane ettin herkesi etrafinda.Dedeni bile sair ettin,komik de olsa adam sana methiyeler dizdi yani :).
Gonul kirikligimdan o donemde sana en uzak olanlardan oldum ben,annenin seni yanima yatirmasi bile hafifletmiyordu icimdeki siziyi.Attigin gulucukler tebbessum olusturamiyordu bende....
Simdi ise seni gorunce cilginliklar yapmak istiyorum seninle,dedenden sacma dizeler soyluyorum ve halime guluyorum.Ama mutluyum IYI KI VARSIN, IYI KI GELDIN,seref verdin ailemize.Unvan sahibi yaptin beni, TEYZELIK unvanini bana bahsettigin icin minnettarim sana.
Her an yaninda olabilsem keske,hicbir anini kacirmasam,istedigin kadar ceksen sacimi ve yalasan tum suratimi...Ya bak cok sekersin aska gelmek uzereyim gene ve aska gelince sana saydiklarimi yazarsam burda ilerde kizarsin belki bana...
Teyzem benim,balim,elma sekerim,dondurmam,kaju fistigim benim,kucuk izauram,nese kaynagim,ekonomik krizlerimin sebebi SENI COOOOK SEVIYORUMMMMM......
Yanina bir geleyim her nimetten tattiricmam sana annene ve doktora ragmen :) ,yani bi insanin istahi bu kadar mi benimkine benzer yahu :).
Icimdekilerin disa bu kadar gec disa yansimasindan dolayi affedersin umarim beni...

Tuesday, August 01, 2006

...VE OZGUR OLUNCA YALANCI GUNESTEN AYCICEGI

Ay cicekleriyle nasil barisabilirim diye dusunuyorudm,onlara eski anlamlarini geri nasil yukeleyebilir onlari benden nasil ayri dusunebilirim diye.
Yalanci gunese kapilip yuzumu hep ona dondugumden ayciceklerine olan kirginligim, kendi yanilgimi onlara yuklemem ve gunesin yalanciligini her fark ettigimde duydugum siziya sebep onlari da gormem kirginlik sebebim belki...
AYCICEGI gozbebklerimde gizlidir benim, hele bir de yuregim coskuluysa tum ihtisamiyla duran iki aycicegi olur gozbebeklerimde hep.Onlarin uzun zamandir kendilerini gizlemeleri belki de kirginlik sebebim.
Kim bilir belki onlara olan sevgim yuzunden gozbebeklerimde onlari ilk fark edeni gunesim sanarak yasam nedenim yapmam onlara gonul koyma nedenim...
Ya da omrumun sonuna kadar yalanci gunesi ve benden alip goturduklerini animsatacak her aycicegi diye kirginligim aycicegine.
Barismaliydim AYCICEGI ile, farkindaydim eskisi gibi olabilmek icin atmam gereken adimlardan biriydi ona farkli anlamlar yuklemem ve eskisi gibi onu sevmem hem de hic icim sizlamadan,gonul koymadan...
Bugun taradim aycicegi resimlerini,hepsinde beni anlatani aradim.Beni benle ve aycicekleriyle baristiracak olani...
VE buldum, gunesi yok onun, ustundeki gokyuzu karanlik ve bulutlu ama buna ragmen egmemis basini,onurlu,guclu ve umutlu.
GUNESIM, yalanci bir gunese sana vermem gereken sevgiyi verdim ve oyle dondum ki yuzumu ona sana donecek yuzum kalmadi...Tum vefasizligima ragmen ve de;
BEN BENI BIRAKTIGIMDA SEN BENI BIRAKMADIGIN ICIN...

NOT;Ayciceklerini coooooooookkkkkk seviyorummm :)