Wednesday, November 29, 2006

...





''Yalnızlığım, yaşamak zorunda olduğum beraberliğimsin ,


Yalnızlığım, kanımsın, canımsın, sen benim çaresizliğimsin,


Yalnızlığım, bugünüm, yarınım sen benim hüzünlerimsin,


Yalnızlığım, tek bilebildiğim sen benim VAZGEÇİLMEZİMSİN.''




Tuesday, November 21, 2006

SEVEBİLMEK SENİ

Bildim.Yeniden bildim, bildiklerime bilmediklerimi de ekledim. Ve kanattım, özenle tuturduğum kabuğu kaldırdım yeniden.Ve incittim beni, incitmemek adına ötekini...
Bildim, bildirildim; mühleti bedel ödemenin mühletsiz olabilirmiş...
Hay ismini tecellisi devam ettikçe üzerimizde, ödenmesi gerken bedel örseleyerk ve terbiye ederek ödenecektir.Yara sızlayacak zaman zaman, ve her adımın bedel ödemenin ben öğreniyor olacağım bildirilenleri, bilmem gerekenleri.
Alnımı koyuversem küçüçük bir hasır parçasına , avuç içlerim eşlik etse iki yandan alnıma ve öylece kalsam.Aşınsa alnım, içim huzurla dolsa.Ve hiçbir yere sığımayan SEN, benim kalbime sığsan...
Dolsa kalbimdeki tüm boşluklar, dolması gerken aşkla.
SEN tutan elim, işiten kulağım olsan.VE ben SANA aykırı olan ne nefesi ne de kararı alsam...
Bildim, 'yeni aşk getirebilir yüzüme masumiyeti çünkü yeni aşk siler geçmişin tüm izlerini'.
SENİ sevmeme izin ver ve beni de sev...Verdiğin istidadı suistimal etmekten koru beni.İçime derc ettiğin sevebilme kabiliyetini doğrı olana yönlendirmeme yardım et...
Verdiklerinden en çok sevebilme yeteneğimi kullanıyorum, hatalarım çok oluyor kullanırken onu.Ama inan hata yaparken öğreniyorum da, adım adım bilmeye yaklaşıyorum...
Sevebilme kabiliyetini vermedeki hikmeti keşfedip, onunla en usta eserimi oluşturmama yardım et.
eser;SENİ SEVMEK...

Sunday, November 19, 2006

SADIK YARİM, YALNIZLIK





Yalnızlığım bırakmaya en korktuklarımdansın hem, hem de hıc beni bırakmayacaklardan olman ürkütmekte beni...

Varlığın ve yokluğun, tezat duygular barındırmakta içimde.Bazen kalacak olman daima bende acıtıyor içimi, bazen de seni kaybedeciğim korkusu alt üst ediyor ruhumu.

Yıllardır en sadık olanlardansın bana, kalabalıkların içinde, büyük mekanlarda, kalabalık sınıflarda bile varlığını derinden hissettirdin hep.

Gidişine izin verebileceğim durumlarla karşı karşıya geldiğimden belki bazen, seni kaybetme korkusu tüm ruhumu sarmalıyor.Sımsıkı tutunuyorum sana oyle anlarda ve çoğu kez SENin var olman EMNIYETTE olmak demek benim için.Varlığın şiddetli acıdan , gönül yangınından, hayal kırıklığına uğramaktan uzak olmak demek.

Varlığın bilinirken tarafımdan iyiyce, yokluğun bir belirsizliktir içimde.Belki bilmeyişim yokluğunu ürkütmekte beni...

Varlığına yüzlerce cümle kurabilecekken , yokluğunun getireceklerini hayal etmekten bile çekinirken, nasıl hazır olabilirim ben YALNIZLIK VEDAMA?Sadık yarim yalnızlıktır benim.Bu yare (yalnızlığıa) bu kadar yüzümü dönmüşken , yenisine (ne olduğunu bile bilmiyorum)nasıl yönelebilirim ki ...

Sıkışma anı rahmettir dedi bugun birileri.Rahmetin sağnak sağnak üzerime yağdığı mevsimlerdeyim gene.Sıkışma anımı rahmet eyleyenlerden olmayı ümit ediyorum...

Gönlümüz ne yöne akmalıysa, ona aksın, akıtılsın...

Friday, November 17, 2006

ACİZİMMM

Ödüm kopuyor, bunu ben nasıl anlatsam ki şimdi.Neyi nasıl açıklasam...
Bir Sen bilirsin içimdekileri, hatta bende olup benim bilmediklerimi de Sen bilirsin.Kolum kanadım kesik neyi istemem gerektiğini bile düşünmekten korkuyorum.Öylece bekliyorum, endişe ve korkuyla.
Adaletinle değil merhametinle muamele et bana, istemem gerekenleri ver bana.
Kalp kontrolümü eline al ve akıt ondakileri Senin de sevdiğin birine.Kırılmaktan, yanıltmak ve yanılmaktan koru...
Ben beni bıraktığımda Sen beni bırakma Allah'ım.

HOŞGELDİN UMAY NUR


Hep merak ettiniz durdunuz şu küvezdeki minik kızın hali ne oldu diye.Hiç yanıltmadı bu kız beni, benden biri işte.Erken açsa da gözlerini dünyaya, direndi ve başardı O'nun da yardımıyla.
Hem de pembeler içinde dönüş yaptı, mavi renkerrin yıllardır egemen olduğu eve.Pembeyle dalga geçen abiler, nasıllar pembe hakimken eve şimdi.Mucizeler vardır arkadaşlar, pembeler taşımak yürekte, güller açtırır gözlerde...
Sevgi kelebeğinin hep ezileceğine inananlara kapak olsun UMAY NUR!Uzun sürdü gelişi aramıza camekan mekanlardan sonra belki ama şimdi herkeste bir neşe bir telaş evde.Herkesin nöbet saati var, UMAY NUR için nöbet tutmada herkes.Ne kıymetlı o,bir bilseniz...
Web cam da oldu ikinci görüşüm UMAY NUR'U, kıskanmasın kimse ama ziyaretine gelenlere bile uyumaktan gözlerini açmayan bu kız, web cam karşısında apaçık gözlerle durdu.
Canım benım, resmini ilk gördüğüm andan beri biliyordum ya, yanıltmadın beni hıç.Aferin sana, tüm alkışlar sana gelsin, başarılara gıpta edenlerin gıptası biraz da sana olsun.Ya sen var ya sen, harikasın, şeker suratsın, balsın, dondurmasın, yaş pastasın...Ne diyor bu halam deme sakın, sen bilsen saydıklarımın hayatımdaki yerlerini...:).
Melekler dolansın hep etrafında, tanıdığın tüm insanların gönüllerine sevgi serpsin yüreğinin güzelliği, O seni sevsin, sen de O'nu. Ve hep en yakın bildiğin O olsun.Tüm yaşamın O'nun hoşnutluğu ile onaylansın.
Kötülükler senden fersah fersah uzak olsun.Ve gönül yangınları sana hiç uğramasın...

Wednesday, November 15, 2006

Bekleme vakti karar anını


Vermek istemeseydi, istemeyi vermezdi...
Umud edilecek şeyler tükenmiş olsaydı, umut kesmeyi en büyük suçlardan saymazdı...
Ve daha güzelini sunmayacak olsaydı, nefes alışlarımız son bulurdu.
Birinin duası olabilmek, birbirinin duasına cevap olabilmek...Ve isteklerin aynı çizgide kesişebilmesi...
Nefesimi tutmuş olacakları beklerken, her türlü kalp kontrolüne boyun eğiyorum.Lütfun da hoş, kahrın da hoş.Sen ne eylersen güzel eylersin...
Herşey Sen'nin kontrolündeyken ve ben cüzi kontrole sahipken, ben bu kadar aciz ve Sen bu kadar kudretliyken, ben bu denli sınırlıyken ve Sen sınırsızken, ben kusur yumağı iken ve Sen Kemal sahibiyken, ben verdiğin sevgiyi suistimal ederken ve Sen her koşulda sevmeye devam ederken , ben vefasızlık ederken ve Sen herseye rağmen vefanla şaşırtırken .VE...VE...VE...
Yaşadım, yanıldım, yoruldum, yıprandım, yontuldum, yenildim, yıkıldım ve yandııııııııM...
Ve bildim; benden bana sadece kusur ve noksan vardır.Ve bildim kötlüklerin hepsi nefsimden, iyilikler ise Sen'dendir...
Ve bildik kalplerin ıdaresi yalnızca Sendedir...
Ve şimdi iki yürek tek dileğe odaklanmışken, sonucu San'a bırakıyoruz.Bilebildiklerimizin verdiği güvenle vereceğin karara saygılıyız.
***
İyiliklerimi(zi) arttır, kusurlarımı(zı) bağışla ve Settar isminle sarmala.Yüzü aydın olanlardan eyle beni/bizi San'a varış anım(ız)da.
Bana Adaletinle değil, Merhametinle muamele et.Çünkü... :(

İLAN-ı AŞK



Teyzem benim, balım, elma şekerim,çikolataaaammm...

Beter özledim teyzem seni, insan teyzesinden bu kadar uzak kalır mı hiç?E hadi gittin, telefonu yemek yerine ardığımda, iki kelam etsen ne olur?

Sana diyorum herşey yenmez diye, haberlerin geliyor, çikolatanın tadını nihayet keşfetmişsin.İki de dişin olmuş görmeyeli.Haberin olsun, burnumu ısırmana izin veremem artık bu durumda.

Aşkım benim, sensiz benim tüm keyiflerim yarım.Her gördüğüm bebek sana olan özlemimi arttırıyor.Ve ekonomik dengelerim de gene alt-üst.Aldığım bebeklerin taksidi bitmedi daha ama benim gözüm şimdi şeker bir ördekte.Bir sana bir bana alacağız ondan.

Gel artık ya, git büyük anne ve büyük babayı gör dediysek,çok kal da demedik ki...

Hiçbir anını kaçırmak istemiyorum ,mümkün olsa da çanta gibi her an yanımda taşıyabilsem seni.Kuşum benim, yani böyle bir anneden sen gibi şeker bir sey geldi ya benim hayatıma...Allah'ım ne büyüksün Sen :).

Canım her an her sıkıntı ve sevincini paylaşma sözü veriyorum sana şimdiden.Albümümüze yaşanmış daha ne güzel kareler koyacağız ileride(O'nun izniyle).Seni çikolatadan, fıstık ve her türlü ıvır zıvırdan daha çok seviyorum, hatta öğrencilerimden bile çok seviyorum seni...

''Zeynep pabucu yarım, çık dışarıya oynayalım :)''.

SENİ ÇOOOK SEVİYORUMM.

Monday, November 13, 2006

Ben gene ayni ben...


Ne getirir hayat insana, O'ndan emir alarak bilinmez asla.Bilyoruz olacakları gelecekte diyerek yola çıktığımızda bile, o yolun bizi aslında hiç bilmediğimiz ve de bilmeye hic hazır olmadığımız menzillere götürdüğünü derin acıyla fark ederiz...
Güneşim, itiraf ediyorum San'a;acizim, kusurluyum,kırılganım ve oyle saf ki hala icim.
Kendimi korumayi hala bilmiyorum ve bir oyuncak ayidan medet bekliyorum geceleri...
Hala ogrenemedim kirilip incinmemeyi, ve kirmak isteyenler icin adayim hala...
Sozleri sorgulamaktan acizim, soylenenlerin gerceklik payi oldugunu dusunur ve sonrasinda gercek kaldiginda geriye, bir ugultudur beynimi saran.Tutlamayacak vaadlerin verilisine ermez hala aklim.Ve ben kirmanin ve yipratmanin vebalini alabilecek kadar cesur olamadim henuz.(dilerim hic olmam).
Simdi gonlumu pembe renge boyarken, ben gene ayni benim, saf ve sozu gerecek kabul edenlerdenim...
SEN'den diliyorum, beni kirilmaktan, incinmekten, yipranmaktan, SENsizlikten ve gonul YANGINindan koru.
AMIN...

Wednesday, November 08, 2006

Kir cicekleri, ben ve anneannem




Kir cicekleriyle ic ice buyuyen biri, guzel bir yurek sahibi olmaliymis.Ve o guzel de benmisim...

Goc oncesine kadar, cocuklugum yemyesil ormanlar ve kir cicekleri arasinda gecti.Buyuk baba ve buyuk anne sahibi olmanin luksunu sonuna kadar yasayanlardanim.O donemlerde en sik yaptigim sey ormana gitmek ve kir cicekleriyle hem dem olmakti.Onlari anlamak ince olmayi gerektiriyordu.Cali diplerini sevenleri, bulunduklari yerlerde fark etmek icin ayrintili bakmak gerekiyordu oralara ve elbette onlara kavusmanin mutlulugunu tatmak icin, elin kanamasini goze almak gerekiyordu.Neticesinde mutluluk varsa, elin kanamasi cok kucuk ve onemsiz bir ayrintidir aslinda...

Hakkini verebilmeliyim gercekten , kir cicekleriyle ic ice yasamis olmanin.En az onlar kadar guzellestirebilmeliyim ruhumu ve en az onlarin çeşidi kadar zengin olmalidir özüm.

Ve oyle yerlere serpistirebilmeliyim ki ruhumdaki kir ciceklerini, en guzellerini sadece ayrintili bakabilenler gorebilsin.Mevsimler gibi yenilikler yasamli benim de ruhum.Ama her mevsim ciceklerle dolu o.Ciceklerin bana kattigini ben de etrafimdakilere katabilmeliyim.En az onlar kadar etkili olabilmeliyim ben de.

Menekse kokusundan daha sik soz etmeliyim belki...Ve hatirima anneannem daha sik gelmeli ...Her o aklima geldiginde de gozlerim nemlenmeye devam etmelidir, ozlem tahtini kurabilmelidir gene.Özümde kalmami saglayanlardir onlar cunku.

... Oyle yerlerde ol ki sen simdi, apaydinlik olsun etrafin, genis ve ferah yerlerde bekle gelisimizi. O, oyle odullendirsin ki yillardir cektigin hasretimizi...

VE ben de yanina geldigimde simsiki sarilabileyim sana, her gelemedigim bayram ve hafta sonu icin.Ve son anda yaninda olamadigim icin bir ekstra istiyorum O'ndan, sevdiklerinizle ayrilik olmadan buluncakasiniz orada vaadine dayanarak,yakin eyle otedeki mekanimizi....

Sunday, November 05, 2006

Ben, yercekimi,kanatlar ve ucmak...


Might demisti ki, gunlerden bir gun bir yazida(might' i tanimam bizzat),henuz dogmamis kanatlarimizla ucabilsek.Ben neden her umut isigi gordugumde, kanatlarimin olup olmadigina bakmadan, goklere yukseliyorum ki...
Yillarin benden alamadigi nadir seylerden safligim.Su katilmamis saflardanim ya, onca olaya ragmen hem de...
Hayat hayattir, oldugu gibi kabul edilebilmelidir.Gerceklerin agirligi insanin ayagini hep yere baglamalidir.Iki ayaginiz birden yerden kesilince, gunde bes defa tum kainat adina yaptiginiz sunus bile anlamini yitiriyor.Bir ayagain hep yerde olmasi gerektigi sirri belki de burda gizlidir.Ehemmiyeti burdan da bellidir, saglam yere basabilmenin.Tek ayak ustunde ucmak, yani bir ayagi hep gerceklerin cekim alaninda birakabilmek...
Yer cekimini gerektiren tum agirliga sahip oldugum halde :),en kolay ucabilenlerdenim ben.Hep derim biraz su agirliklarimdn kurtulabilsem, geceleri ben baska alemlerde aramalisiniz diye bir grup delice islere soyunan arkadasa.
Ifrat tefrit arasinda mekik dokumaktir rotam benim.Ama hedefim sirat-i mustakime varabilmek.Bir omurluk gaye,sonucu belli olmayan...
Sen'den ne gelirse gelsin, hostur, hikmetlidir,haktir...Yorulsam da ben yasananlarda bilirim olmasi gereken olmustur, kendi payima duseni goremesem de bazen...
Guzel dakikalar yasatan, iki manyak sifatini hakkiyla tasiyan arkadasima tesekkuru bir borc bilirim.Rodop guzelelri ve Nuriye'ler arasinda gecen dakikalar ruhuma su serpmistir.
Aglamak istiyorum doya doya, hatta hickira hickira :).

Saturday, November 04, 2006

MOR MUREKKEP

''Baslangicta nokta vardi.Her sey bir noktayla basladi.Kalemi kagidin uzerine koydum, nokta.Kalemi kaldirdim kagidin uzerinde yine, nokta.Butun yaptigim iki nokta arasinda, noktayi aciklamaktan ibaret kaldi.Bildim ki noktadan ote gercek yok.
...
Varligin ozunu kendimde bulan ''ben'' de bir nokta;sirrini, vakif olan anlasin.Ben bir noktaysa, varlik ''ben''den icre cogaldi.Noktanin muammasi yer ile gokler arasindaki kapi.Cunku kalp bir nokta, kalbe inen yol nokta.Nokta kadar bir delik, bir ufurum kalpte yasami sondurur.Nokta kadar kara bir benek oldugu halde suveyda, buyur, kalbin isgalcisidir.Isaglcileri gecen kalbin makam atlamasi, daire uzerinde iki nokta.Arada devir farki.
Kucucuk bir noktadan bile kucuk oldugumu fark edince varlik irmaginin uzerinde,buyuk hicbir sey kalmiyor geriye.Ve bir nokta kadar kuculecek denli uzaktan baktigimda yasama, hicbir sey can acitmiyor:Kozmik bakis noktasi.Anladim ki ne gecmis var ne gelecek.''Sufi an'in oglu''.An bir nokta, hal bir nokta.
Ask bir nokta.''Yekpare genis bir an'nin parcalanmaz akisinda''.''ben bir nokta,sen bir nokta. Ust uste iki nokta;Aciklamasi: uc nokta.''
Nokta Vesselam'dan

Dun gece bir anda sanki hayat benim kontrolum disina cikmisti.Kardeslik, hosgoru naralari atan ben o konusmalardan kisa bir sure sonra, onlarin ziddi olanlari yapmaktan alikoyamiyordum kendimi.Kirlmsitim ve de kiriyordum...
Bir an aslinda ne ince cizgiler uzerinde durmakta oldugumu anladim.Cekip gitmek, gitmek ve kaybetmek, disaridaki kalabaliga kaptirmak kendimi...
Her an dilime dolamam gerken bir duaymis meger, cekip gitmeyenlerden olmayi dilemek...
Kitap fusrina gitmek icin program yapabilme luksum olsaydi, kesinlikle bugunu tercih ederdim.Oysa ben onceliklerimden bana kalan tek zaman dilimi bugun oldugu icin , bugun gittim oraya.Stantlar arsinda dolasirken Nazan Bekiroglu'nun imza gunu oldugunu fark ettim.Bir anda dun geceki firtinalar duruldu.Ogrencilik yillarimi hatirladim, nerelerden nerelere ayak basabilmistim.Ve cekip gitmeler yoktu orda oyle.Biliyordum cunku, yapmam gerekenleri, bilmenin verdigi yukumlulukleri..
O donemlerdeki ben geldi gene aklima.Onunla birlikte de gazete kupurlerini heyecanla kesisim ve ev arkadaslarima ilk zamanlar israrla onlari okuyusum.
Nazan bekiroglu'nun haftada bir gun yazdigi yazilar hayatima heyecan katanlardandi o donemlerde.Ruhum dinleniyordu onlarla.Mezuniyet gunumdeki yazi sasirtimisti en cok beni, konu mezuniyet torenleriydi.Keske bir kitap cikarsa diyordum her okudugumda ve Mor Murekkep'i gordugumde dualarima cevap gelmsiti sanki...O'na tesekkuru borc bilmistim.Ozel hissetmistim kendimi.Bugun de gene varligini iliklerime kadar hissettim.Ozel anlarimdan biriydi bugun O'nunla.Tek bos vaktimdi, ve en isabetli vakit oldurulmustu o.Kalbime derin bir huzun ve kasvet cokmustu, tam zamaniydi Nazan Bekiroglu'yla tanismanin.
Sen, neler soylemek isterdim simdi Sana...Ama ben bu kdar kolay pes edebilirken ve de Sen hic beni birakmazken...Ben hangi yuzumu donerek soylemek istedikelrimi soyleyebilirim ki Sana...
Farkinda oldugum ve olmadigim her sey icin sana tesekkur ederim...
Ben beni biraktigimda Sen beni birakma!

Thursday, November 02, 2006

Baslik bulamadim...



Cok seviyorum gene bu hafta da Bulutsuzluk Ozlemi'nin sarkisini.Mezunuyiet toreni aklima geliyor, mezuniyet sarkimiz ne guzelmis bizim ya.Hayata dair mesajlarla dolu iste icerigi,''Hicbir kere hayat bayram olmadi ya da her nefes alisimiz bayramdi.Aldim elime sazimi''.
Cici bir ogrenciydim ben, ve ne cok ozluyorum o zamanlardaki kanatsiz melek olmaya farkinda olmadan soyunmus kizi.
Simdi cikip gelse bir buket cicek de bana alsa o, hayata sek pembe bir bakis atsa benim yerime.Olumsuzluklari hic bilmiyor olsa yillar sonra gene.Yani su katilmamis saflardan olmayi surdurebilse...
Ama sarki da diyor ya ''Sozlerimi geri alamam,yazdigimi yeniden yazamam.BIR UMUTTUR YASATAN INSANI, aldim elime sazimi''.
Simdi kalintilariyim ben o donemlerdeki sek pembenin.Hala pembelerde direniyorum ama bazen o pembeye cok degisik renkler eslik ediyor, saf pembe degil simdiki pembe...
Pelus oyuncaklar aliyorum odullendirmek icin simdi kendimi, cicek demetleriyle arami acanlar oldu zaman icerisinde.Hala seviyorum cicekleri ama onlarin anlamlarini oyle cok degistirdi ki birileri .Odul diye alamaz oldum buket buket cicekleri artik kendime.Ve etrafima da artik cicek dagitmak yerine, pembe post it ler ve onlarin uzerine kalemimin ve yuregimin yazdirdiklarini birakiyorum ...
Son aldigim ayicik Safiye'nin deyimiyle moron bakisliymis :( .Pembe kalemle gulen yuz yaptim ona ama gene de ustundeki huzun dolu ifade gitmedi.Farkinda olmadan huznu cok sevmisim ben, aldigim her seyde huzun ifadesi var.Yazilarimda kullandigim resimlerde bile.
Ilk kez kendime canli arkadas aldim.Iki adet japon baligi, Toska ve Sukufe.Zavalli baliklar eve ugrama firsati buldugumda odleri kopuyor, oyle alismislar ki koca evde tek baslarına yasamaya.Fanusa yaklasiyorum sevmek icin onlari, sesim onlari urkutuyor.Eeee olacagi buydu zaten onlar ev sahibi ben misafir oldum su evde.
Universite yillari, bu ara sarkiyi cok dinledigimden galiba, ozlemim hat safada o donemlere.Aslinda iyi de oldu neydim ben ya, valla ben oldugum icin soylemiyorum ama ben cok cici biseydim ya o zamanlar.Simdi kalinti malinti olsam da o donemlerden kalan, ben gene benim degil miyim?
Ebru'ya ragmen sirinliklerimden az sey yitirdim ben ya.Agzimidan hala bal damliyor konusunca.Keske dunku cikolatalarin yarisini Ebru' ya vermeseydim, yaf o ne guzel kremaydi be.Gece ruyama girdi valla...
''bir umuttur yasatan insani, aldim elime sazimi'',hayati,kendimi, Zeynep'i,universitemi ve icinde yasadigim herseyi,Ebru ve manyak deliliklere soyunan grubunu,ogrencilerimi,Pelin'i(coook ozledim ya onu),cikolatayi ve yenebilecek herseyi,kitaplari,cicekleri,cocuklari,manyak sifatini yakistirabilecegim her insani,web sayfami, sarkilari ve yesilli bol olan her yeri seviyorummm.
Ama sevilmeye en layik olani da seviyorum, O'nu seviyorum.
Ve bagisliyorum herkesi, biri haric.Ebru onunla ilgili dileklerimde destegini bekliyorum.
Aaaa Zeynep Hoca'm onu da cok seviyorum.Ogretmenligimde isik olanlardan bana o...
Anneannemi ve Bulgaristan'i unuttum soylemeyi, onlari da cok ama cok seviyorum.Aslinda herkesi de seviyorum ama...