Thursday, January 25, 2007

taşınmak ya da kendini taşımak...


Taşındım, eşyalarımı taşıdım, çiçeklerimi, balıklarımı,kitaplarımı ve kendimi...Kitaplarım yeni rafları mesken tuttu kendine.Koltuklarım pembe halılarn üzerine kuruldular.Balıklarım renk uyumundan pek bir memnun.Lale saksılarm cam onune rahat rahat kuruldu, dusme korkusu yok onlarda artık.Musluklardan akan sıcak su, su boruları da pek bir memnun halinden.Elbiselerim yepyeni gardolaplarda, sere serpe kırışma korkusu olmadan kasılmakta.Tabak çanaklar turuncu cici dolaplarda.
Ben daha ferah, sıcak ve sevimli bir evde yaşamaktayım şimdi.Bedenim evin her türlü konforundan faydalanmakta.Gelen misafirler daha mutlu eve gelişlerinden, ben daha mutluyum gelen misafirlerin artışından...
Yeni evim yeni umutlara, yeni iyiliklere, yeni güzelliklere vesile olur inşallah...
Ve ruhuma ev sahipliği yapan bedenim de yeniler dilerim kendini, umutla, sevgiyle ve iyilik yapabilme gücüyle...

Monday, January 15, 2007

BANA

Tükendiğini düşündüğün, diplere daldığın ve oksijenin senden çok uzakta olduğunu düşündüğün anlarda, göklere merdiven kuaracaksın...
Başını göğü görmek için yukarı kaldıracaksın.Omuzlarını yerçekimi kuvvetinden böyle anlarda kurtaracaksın.Gözlerini göğün mavisine böyle anlarada bırkakacaksın ki süzülmesin o damla onlardan.
Güneşin ışınlarına böyle anlarda ev sahipliği yapacaksın asıl.Yüreğin en çok üşüdüğü anlardır onlar çünkü.Hakiki Güneş'inin sana dokunmasını hissedecksin, ışınların okşamasıyla seni.Böyle anlarada bir günebakan olacaksın.VE yüzünü daim olana döneceksin, terk edilmeyeceğini bilmenin rahatlığıyla...
Hayallerin peşinden böyle anlarda sürükleneceksin.Gerekirse tüm dünayayı kapsayan hayalleri böyle anlarda kuracakasın.Sevgi ve hoşgörü şovalyeliğine böyle anlarda soyunacaksın.Hayale tutunacaksın,bu hayatla bağın olacak.
''Vermek istemeseydi, istemek vermezdi'' cümlesine en çok böyle anlarda inanacaksın.Ve isteyeceksin, içten, korkusuz, umutlu,zayıflığının bilincinde olarak.İsteye isteye, adım adım merdiven kuaracaksın göğe.Tek tek çıkacaksın kurduğun merdivenin basamaklarını.Gittikçe yükseleceksin...
Kendini böyle anlarda seveceksin, her zamankinden çok.Sevginle saracaksın kırgınlıklarını.Sevgin diriltecek özdeki seni.
Zorluklara inat böyle anlarda daha sağlam basacaksın yere.Tebessümü böyle anlarda konduracaksın dudaklarına.
VE inanacaksın, HAYAT GÜZELDİR, böyle anlarda bile...
HAYAT GÜZELDİR.
HAYAT GÜZELDİR.
HAYAT GÜZELDİR.
.................................
Kırk defa söyleyeceksin gerekirse ve sonunda inanacakın;

HAYAT GÜZELDİR

:) :) :)

Friday, January 12, 2007

dilek


Kalbimi çıkarıp yerinden, sunabilsem eline.Serin, berrak sularla yıkasan onu.Masiva çekilse aradan, sevgin tahtını kursa kalbimde.Yanmalarımın izi silinse, acidan eser kalmasa artık yüreğimde...
Kırgınlıklarım sarılsa, hayallerim olsa yeniden.İyiliklerim göğe merdiven dayayacak kadar çok olsa.Hatalarım bir bir silinse, iyiliklerim ağır bassa.Bedeli ödenip bitse yanılgımın.Gözyaşlarım uğruna akıtılması gerekenlere aksa.İçimdeki yangın dinse, yangından arınmış kalbim bir tüy hafifliğinde olsa.
Yaşamak, senin için olsa.Mahzun gönüllere uzansa ellerim, kendi mahzunluğumu atsam bir kenara.Dokunsam tek tek mahzun yüreklere, her dokunuşum affına vesile olsa.
Verdiğin hayat armağanını sevsem, sımsıkı tutunsam ona.Yaratılış gayemin hakkını verebilsem.Gelişimde sana aydınlık olsa yüzüm...
Biliyorum tüm iyilikler senden, kötülükler bendendir.Biliyorum sebepler benim için sadece, sen OL dersin oluverir.Gönlümden geçenleri benden iyi bilensin. Merhametini diliyorum,hafiflet yüreğimi, içimi aydınlat, iyiliklerimi çoğalt, kusurlarmı bağışla.
Sevdiklerinden olmayı lütfet hepimize...
AMİN

Wednesday, January 10, 2007

Kalan



Tüm yanlışlar bana, doğrular sana kaldı,
Tüm sevmeler senin, tüm sevilmeler benimdi,

Özveriden arta kalan yorgunluk sana,tembellik acısı bana kaldı,
Vaatlere inanmak benim, vaadlerden dönmek senindi,

Tüm pembe diziler bana, belgeseller sana kaldı,
Tüm zorlar senin, kolaylar benimdi,

Güzel meziyetler sana, eksikler bana kaldı,
Affetmeler benim, bağışlamamak senindi,

Tüm hayaller sana, hayal fakirliği bana kaldı,
Öfkeyi dillendirmenin hafifliği senin, içe atmak herşeyi benimdi,

Hayat bulmak sana, ceset olmak bana kaldı,
Yeni sevdalar sana, özlemler bana kaldı,

Gidiş sana, bekleyiş bana kaldı...

Monday, January 08, 2007

Masallarım, yoksa siz mi...?

Masal diyarında büyüttüm ben yüreğimi.İyiliğin daima galip geldiğine sonunda, ta o zaman inandım.Kendini korumuyordu hiçbir masal kahramanım, iyilikler taşımak kalplerinde ve uzak durmak kötülüğün olduğu herşeyden onların koruyucusuydu.Kahramanlarım çok acı çekseler de sonunda mutlaka kalıcı mutluluğu elde ediyorlardı.
Kül kedisi değil miydi sonunda prensine kavuşan hem de hic ayakkabıyı giymek için öne atılmadan?Peki, ya çirkin ördek?Onca horlamadan ve üzüntüden sonra kuğuya kendiliğinden dönüşmemiş miydi?Sudaki aksini görünce hayretler içinde kalmıştı...
Pamuk Prenses'i uyurken bulmamış mıydı prensi?O derin uykudayken kondurulmuştu öpücük dudaklarına.Büyükannesinin karnından kurtulmak için Kırmızı Başlıklı kız ne yapmıştı acaba?
Kendimi korumayı hiç öğretmedi bana masallar.İyilik yapmayı hedefime koyup, iyi seyler yapmak kalkan olur bana sanmıştım.Dışarıdan gelecek her kötülük iyiliğik kalkanıma çarpıp geri dönecekti.Üzüntüyü doruk noktada yaşarken inanırdım, son güzel olacaktı...
Şimdi hüzün denizlerinin ortasındayken, yalnızlığım her yanımı sarmalamışken, ateş gelip kalbimi mekan edinmişken ve akan gözyaşlarım o ateşte hükümsüzken,sonun güzelliğine olan inancımı yitirmişken, kaybettiğime inanmışken savaşı, yeni masallar okumak için çook büyümüşken, tutunacak nelerim kalmıştır ki elimde?

Sunday, January 07, 2007

Eğer varsan...

Bir ezgi tanıdık, eskilerden, yıllar öncesinden, göç öncesinden...Notalar hafızamın hangi tuşlarına basmakta dinlerken bu şarkıyı, hem göç öncesi hem de göç sonrasına aynı anda nasıl götürebiliyor hafızam beni?Özlemlerim dolanmakta birbirine.Ayırdına vardığım en belirgin özlemim ,ANNEANNEM .Ne çok özledim seni, gidişin dönüşü olamayanlardan.Ve söyeleyemediklerim sana hep oratya çıkıyor dönem dönem.Biliyorum ama geçici ayrılık bizimkisi.Kavuşma anımız olacaktır mutlaka,vaad eden kavuşmamızı vaadinden hiç dönmez çünkü, inanıyorum...
Göç sonrasından kalan özlemlerimden biri, seni tüm kalbimle gitmeye davet ediyorum benden.Hak etmiyorsun cünkü bulunmayı bende.Dilerim gidişin dönüşü olmayanlardan olur, ne burada ne de ötelerde.
Evet, bir şarkı ve düşündürdükleri, kolları sıvayalım ve tercüme etmeye çalışalım bakalım;

Eğer sen varsan bu dünyada,
Kuşlar olacak tenha gökyüzünde,
Eğer sen varsan bu dünyada,
Bir tekne olacak karanlık denizde,
Eğer sen varsan bu dünyada,
Alev olacak soğuk günlerde,
Eğer sen varsan...

Eğer sen bu dünayda yoksan,
Kalbim kuşlar için bir parça ekmek olacak,
Eğer sen bu dünayda yoksan,
Gözlerim aşka birer ceset olacak,
Eğer sen bu dünyada yoksan,
Canımdan seni ben var edeceğim,
Eğer sen yoksan...

Not;'Eğer varsan' filiminin şarkı sözlerinden.Söz yazarı;İLİA VELÇEV

Thursday, January 04, 2007

medet


Ateşin yakıci olma özelliğini yitirdiği anlar vardır.Bıçağın kesme hükmünü yitirdiği anlar olmuştur.Deniz suyunu yol yapmıştır üzerinden geçilmesi istenen yolculara.Masumiyetini ispat etmek için bir kadının, bebek dile gelmiştir.Ay ikiye yarılmıştır yeryüzünden uzatılan bir parmak işaretiyle.An içine saklanmıştır şimdiye kadar yapılan en uzun yolculuk ve o anda görülmüştür tüm sırlar bir arada.Dilendiğinde hüküm yitirmeye makumdur tüm hüküm yüklenilenler...

Hükümsüzüm;

Sözcüklerim hükmünü yitirdi, ne söylesem faydasız, çıkan her sözcük karşımdakine çarpıp bana dönmeye mahkum, bende kalmaya yazgılı.

Gözyaşlarım hükümsüz, ıslattıkları sadece benim yanaklarım, acıyan gözler sadece benimkiler...

Çağrılarım hükümsüz, duyan onları sadece benim kulaklarım,çağrı karşısında hiçbirşey yapamama acısı da sadece bende.

Su benim elimde yitirdi hükmünü, alevlerimi söndürmede hükümsüz su.Yürek, cayır cayır. Su etkisiz ve sessiz.

Ben hükümsüzüm, yangınım hükümlü sadece her zerremde.Yanmakta olanın yok bir nihayeti,dayan, dayan, dayan...

Kalan bana beklemek ateşin emir altına girip hükmünü yitirmesini.Bir gün bir emir de ötelerden benim için gelse ateşe, ateş serin ve selametli olsa bana da...Bende hükmünü yitirenler hüküm bulsa, hükmü olanlar yitirse hükmünü.

Wednesday, January 03, 2007

...


Işığımızı hiçkimseye göstermek istemediğimiz anlar olur, hatta kendimize bile.Ne dışarı ışık veririz ne dışarıdakı ışığı içimize alırız...Tüm kapılar kapalıdır.Ne dışarıya çıkmak mümkündür ,ne de dışarıdan almak içeri birilerini...
Kilitleri açabilmek biz dışındaki herkes için dünyanın en kolay işidir.Oysa biz ne kapının bizim kapımız olduğunu fark ederiz ne de kilidin bir tek bizde olduğunu.Sadece bizi acıtanlarla sürdürmeye devam ederiz varlığımızı, ağır ağır da olsa geçeceğini bilerek herşeyin...