Monday, May 28, 2007

...



Zaman hızla akıp gidiyor, değişen binlerce saniye ve dakika arasında ben aynı kalabiliyorum.Yüzümdeki çizgiler kabulleniyor olsa da dakikaların geçişini, kalbimdeki sızı hep o ilk günkü tazeliğini koruduğunu hatırlatıyor bana.
Biliyorum, geçip gitmeye mahkum her acı, her sevinç, her aşk...Ve var sonu herşeyin.Fanilik damgası taşımaya mahkum her sonradan var edilen.
İçimdeki acının miadımı doldurana dek bende olmamasını diliyorum...
VE biliyorum SEN geleceğimizi geçmişimizden aydın kılacak güce sahipsin.AYDINLAT YÜREĞİM(İZ)İ, bağışlama gücü ver ki hem kendimizi hem de diğerlerini affedebilelim, affedelim ki hafifleyelim...

Monday, May 21, 2007

Hayal

Hayal gücüme hiç sınır koymamıştım o zaman.Gerçekleşemeyecek hiçbirşey yoktu benim için, masallarda okuduğum herşey gerçek olabilirdi, masalların gerçekliğine inanırdım.
Ay Dede yüzünü hiç gizlemeden gösterip, karanlığın etkisini azalttığında ona doğru yönelip arkadaşlarımla hep bir ağızdan:
''Ay Dede, Ay Dede şeker at bize'', diye seslenirdik dakikalarca.Ay Dede hiç şeker atmadı bize, ama ben onun bunu yapabilecek güçte olduğuna inanmaya devam ettim.
Köyde anneannem tavan arasına çıkmak için tahta merdiven kullanırdı, o merdiven dünyanın en uzun merdivenlerinden biriydi benim için.Zaman zaman gökyüzüne bakıp kaç merdiveni üst üste getirsem bulutlara ulaşabilirim diye düşünürdüm.Gökyüzü ve bulutların ulaşılabilirliği vardı benim için.
Bebeklerimle oynarken özenli davranırdım onlara, birgün dile geleceklerinden öyle emindim işte.Bebeklerin plastik özlü oluşu onlara ruh yüklememe engel değildi.
Kitaplarada okuduğum herşeyin gerçek olduğuna inanırdım, sebepler perdesini tanımazdım hiç.
Zaman geldi geçti, büyüdüm hem de çok...
Uçaklara biniyorum bulutlar benim altımda kalıyor ben onlardan daha yakın oluyorum göğün tavanına, ama merdivenleri birleştirerek bulutlara dokunabileceğim hayalini kurmayı beceremiyorum artık.Yeryüzündeyken bulut ve gök ulaşılmaz geliyor, o kadar sınırlandırıyorum ki beynimi sebepler perdesinin varlığından sıyıramıyorum olan hadiseleri.İmakansızlar ve olmazlar o kadar çok yer kaplamış ki hayatımda , olurlar bile olmaz olmuş benim için.
Ne güzelmiş oysa olmazları olur kılabileceğine inanması insanın.Mucizelerin sırrı meğer bunda gizliymiş, olabilirliğine inanmakta imkansız gördüklerimizin bile...
Hayal sahip olduğumuz en büyük zenginliktir, hayatla en kuvvetli bağımızdır, bizi umuda sürükleyen gücümüzdür.Öyleyse hayller kuralım, gerçek olacaklarına inanarak birgün.Unuttuysak hayal kurmayı, çocukluğumuzda okuduğumuz masallara dönelim yeniden.Masal okuyalım yeniden ve sonra kendi masalımızı oluşturalım....





Wednesday, May 09, 2007

Birçok nedenim var benim :)

Her bahar ağaçlara yepyeni çiçekler kondurulurken, uzun süre sonbahar ve kış mevsimlerine mahkum olan bir beşerin ruhuna kondurulamaz mı yepyeni umutlar?
Geçmiş bir miras olsa da hep taşımak zorunda olduğumuzu, bakış açımız onu taşınabilir kılmamızı sağlar.Deneyimlerimizdir bizi biz yapan, hatalarımız da en az başarılarımız kadar bizimdir.Ve pişmanlık hissedebiliyorsak bir hatamız karşısında, hafifleyebilmeli yüreğimiz.Zira hata yapanların şanslılarındanız demektir, pişmanlık affedilmenin bir emaresidir çünkü.
Güneş en koyu karanlıktan sonra doğar, bahar mevsimi öncesi tabiatta yaşam emaresi yok gibidir.Hastalıklardaki iyileşme safhası da en şiddetli dönemin akabinde başlar.İçi iltahap toplamış bir yaraya neşter vurulup irin dışarı akıtıldığında acı doruk noktada yaşanır ve ancak ondan sonra yara iyileşmeye başlar.
İnsan binlerce ruh haline bürünür gün içinde, dünyanın bize dar geldiği anlardan sonra küçücük bir hayalde dünya kurarız kendimize.Daralmanın doruk noktası rahatlamanın başlangıcıdır.Ümit kesmemek gerek hiçbir zaman.
Hayatın içine serpiştirilimiş binlerce sürpriz vardır, bizi umutlu olmaya davet eden.Güzel dostlarımız vardır mesela, ya da sokağınızın başında servis güzergahınızda komşu bahçesinde mis kokulu çiçekler vardır.Sabah gelip boynunuza atlayan bir öğrenciniz vardır.Minik bir yeğeniniz vardır mesela konuşmayı bilmeden mimiklerle sizi ne kadar sevdiğini anlatan.Kitaplığınızda güzel bir kitap vardır, sayfasını açtığınızda içinizi umut dolduran.Aniden gelen ve yıllardır tanıdığınız hissine kapıldığınız bir ev arkadaşınız olur mesela en dar anınızda.
Bir okul gecesi vardır hayatınızda, en haylaz öğrencileri sahnede size melek gibi gösteren.Halk oyunlarında içinizi coşturan şekerleriniz vardır.
O'nu bilmenin mutluluğu vardır, sırtınızı O'na dayamanın lüksü vardır, isteyebilmenin gücü vardır...
Bir bahar yaşıyor ruhum, çiçek açmamış olsa da onda henüz.Benim de tomurcuklar var üzerimde.Umutlu olmak için çoook nedenim var benim.Umutlu olmak için binlerce sürpriz serpiştirilmiştir hepimizin hayatına.Bakış açımızı değiştirelim ve onları görelim.
Umudumuz bol olsun...

Friday, May 04, 2007

Tüm gizem nazarda gizlidir


Tüm kördüğmlerin çözümü insanın kendi içindedir.Hayata nasıl bakarsak onu öyle görürürüz ve hayat bize sunacaklarını da bu bakış açısına göre sunar.Hep güzeli görmeye çalışalım, güzel düşünelim, güzel şeyler olsun.Güzellikler hayatımıza lezzet katsın.Çıkmaz sokaklardan uzak duralım, kapatmayalım çıkış kapılarını hiçbir zaman.

Zaman zaman içimizi öyle karartırız ki, dışarısı da en az içimiz kadar karanlık gelir bize.Öyle anlarda ışık hiç bizim içimize sızamayacak sanırız.Karanlığı öyle sahipleniriz işte, gönül rızasıyla.Ve biz o karanlığa tahammül etmeye çalışırken, bizim dışımızdaki dünya apaydınlıktır .Biz içimizde sonbaharı yaşatırken aslında dışarıda bahar tüm görkemiyle tahtını kurmuştur.Biz ölümün güzel olduğunu düşünürken, bahar diri olmanın, hayattar olmanın muhteşemliğini gösterir serpiştirdiği her çiçekte.

Sihirli değnekler yoktur, olmayacak da hiç.Sihir insanın kendi içindedir.Sadece bir bakış açısıdır bizim sihirli değneğimiz.Bakış açımızı değiştirmekle hayatımızın gidişatını tümüyle değiştirebiliriz.Üst üste üzüldüğümüz olaylar yaşarız bazen, takatimizin sonuna geldik sanırız böyle anlarda dünyanın en şanssız ve kötü insanı gibi görmek yerine kendimizi kaldırma kuvvetimizin çokluğu güven vermeli bize.Atlatabilirim demeliyiz pes etmek yerine.Ve daha emin adımlarla yola devam etmeli ve ileriye hep ileriye bakmalı gözlerimiz.

İlerleme helezonik devam ediyorsa ilerlemedir.Dim dik hiç sapmalar yaşanmadan yapılan yükselmelerden düşüşler bir anda olur.Ama helezonik olan yükselmelerdeki sapmalar farklıdır.Onlardaki ilerleme geriye bakarak olur hep, dersler alınır ve yola daha emin adımlarla devam edilir.

Kalemlerimiz genelde iki parçanın birbirine geçirilmesinden oluşur.Döndüre döndüre o iki parça birbirine geçirilir, birleştikten sonra iki ayrı uçtan ne kadar çekerseniz çekin o parçalar biribirinden kopmaz.Helezoniktir onlardaki kenetlenme de.Aynı parçaları sadece doğrudan biribirinin içine geçirseniz ilk çekme hamlenizde onları birbirinden ayırmayı başarabilirsiniz.

Olumsuzluklar bolsa hayatınızda hiç üzülmeyin ilerlemenizin helezonik olması için fırsatlar sunuluyor sadece önünüze.Herşeyde bir hayır vardır ve verilmez kimseye kaldıramayacağından fazlası.

Nazarımı(zı) hep güzel olanı görmeye odaklamamıza yardım et...