Tuesday, July 14, 2009

İstanbul günlerini pazar eylemiş :(

Tek bir günü yaşıyorum bir haftadır. Yedi gündür, takvimim bugün pazar diyor bana. Erken kalkma, toplantı, seminer hazırlama, kitap yazma gibi telaşlardan uzaktayım. Ebru inanmayacak belki ama geç ( kendimce geç tabi) saatlere kadar uyuyorum. Hatta uyanıyorum, birkaç sayfa okuyup bir daha dalıyorum uykuya. Kalktıktan sonra kahvaltı telaşım da yok( İsveç diyeti - sakın denemeyin ). Gazetemi alıp televizyonun karşısına geçiyorum. Elimde kumanda kanallar arasında geziyorum, hiçbir kanala demir atamıyorum. ( Televizyon izlemeyi unutmuşum ben, odaklanamıyorum işte). Gazetedeki köşe yazılarından sonra sıra bilgisayara geliyor. Müzik dinliyorum, her gün bir şarkıya takılıyorum. Tavsiye ederim, kulağınıza mola hakkı verip şarkıya odaklanıyorsunuz. Her şarkıya bir yazı yazabilecek duruma geldim ben :).

Öğle yemeği vaktinde sıra. Gene telaş yok. Menü belli yoğurt. Sevene afiyet olsun. Yemek sonrası yatağıma koşuyorum, en sevdiğim sünneti uygulama vakti. Kaylule yapıyorum. (Şaka bir yana, yarım saatlik bu uyku insanı gün boyu zinde tutuyor. Yurt dışında bunu uygulayan şirketler bile var.) Uyku sonrası bir televizyon izleme denemesi daha yapıyorum, başarısızım ama denemeye devam edeceğim.




Sıra kitaplık yanına gitmede. Kitaplar, sayfalarını açtığım an yakalanıyorum onlara. Uzandığım yerden yüzlerce duyguya yolculuk yapıyorum. Yüzüm ayna oluyor. Hayret, memnuniyet, hüzün, özlem bir benim yüzümde gölgesiz yansıyor.


Akşam vakti. Yemek telaşsız. Salata ve biftek. Sonra yazı çalışması yapıyorum. Sene boyunca Haydar Hoca ile Ali Hoca'ya ödev yapamama nedenimi anlatamadım. Haydar Hoca tembelliğime
dem vurdu eksik ödevlerimi gördükçe. Ah bir anlatabilseydim tempomu. Kaç kişilik mesai yaptım ben bu yıl. Bana ait zaman uyuduğum beş saatlik uykulardan ibaretti.

Yarın günlerden gene pazar :). Ben birkaç gün daha günlerimi pazar eyleyeceğim. İnanın hak ettim. Üç ayı aynı gün kılsam hakkım yani. (Ama ben on gün belirledim kendime).

İstanbulda'yım. Vaktim bol. Sabah 8:00 akşam 23:00 tüm etkinlikelere katılabilirim. Yaz öncesi kaçırdım diye oturup ağladığım bir sürü semineri can kulağı ile dinleyebilirim. Hiç üşenmeden Tarık Zafer Tunaya'ya gidebilir hatta ordan Tarih Kültür'e uğrayıp günün etkinliğine katılabilirim. Ama gelin görün ki İstanbul yazın tüm günlerini pazar eylemiş.


***

Gönüllü çalıştığım dernekte SBS tercihleri yaptım bugün. Öğretmenlerin hepsi tatile gidince iş başa düştü. Uzman oldum :), gelin en sağlıklı tercihleri yapalım. Öğrencilerden çok veliler heyecanlı. Çocukların hayalleri ise puan engeli tanımıyor. Onlara bunu anlatabilmek öyle zor ki.

Ne istediğini bilen bir kızda aynı dönemlerdeki beni gördüm.

Hanife: Hocam, ben Türkçe öğretmeni olmak istiyorum.

Ben: Canım, güzel meslektaş oluruz. Ama puanın Anadolu Lisesi için yeterli değil.

Hanife: :(

Ben: Anadolu meslek liseleri var. Çocuk gelişimi bölümü yazalım sana. Gene öğretmen olursun.

Hanife: Ama ben Türkçe öğretmeni olmak istiyorum.

Ben: Ben de ingilizce öğretmeni olmak istiyordum düz liseye gittiğimde ( dil bölümü omayan bir düz lise) . Başarılı olmanın sırrı gideceğin okulda değil sendedir. Evine yakın başarılı düz liseleri listeleyelim. Tercih formunu da boş bırakalım. Ne dersin?

Hanife: :)).

Lise son öğrencileri bile ne yazık ki hangi mesleği yapmak istedikleri konusunda kararsız. Bugün Hanife beni çok mutlu etti. Öğrencilerinin karşısına çıkıncaya dek hep kendine yatırım yapacak çünkü o. Ve biliyorum, hayatının merkezi öğrencileri olacak.


4 comments:

ebru said...

''pazarmış peh, biz senin pazarlarını da biliriz göçmen kızı.'' derdim ama dün seni bizzat evinde ziyaret edince akıllandığını anladım. şaşılacak şey ama evet aynen yazdığı gibi bıkana kadar her gününü pazar gibi geçirmeye kararlı.
benimde o kadar şirin bir kitap okuma odam olsa evden hiç çıkmazdım.

bahar gelsin said...

her gün bir şarkı dinleme fikrini pek sevdim üç gündür uyguluyorum
(eşim yeter artık aynı şarkı diye isyanlarda)dün nazan öncelden gitme idi bu gün haluk levent ten içimde ölen biri var
sağol su gibi akıcı yazdıkların dilerim hayatın da o kolaylıkta geçer yüreğine sağlık

pembedeniz said...

ebru;
Dürüst insanım ben :). Pazar diyorsam pazardır yani. Pazarlarımı dün irademi kullanarak sonlandırdım. Ve uzun zamandan sonra dışarı çıktım. Meğer evimi ne çok severmişim ben. Bir an önce geri gelmek istedim.
Kitap okuma odam için herkes aynı şeyi söylüyor.Ayrı havası ( mistik ) varmış odanın :). Ben de benden önce oturanlardan kalmadır diyorum :)).
Şimdi odanın resmini çekip koyardım buraya ama makinenin objektifi anlatmak istediğimizi anlatmaya yetmez. Merak eden buyrusun...

pembedeniz said...

bahar gelsin;
Şarkı ile ilgili fikrime katılan birilerinin olması mutlu etti beni.Bir süre sonra şarkının çağrıştırdığı şeyleri de fark edeceksin. Yaz çalışmaları yapmak için ideal :)