Paramı tasarruflu kullanmam gerekiği zamanlar çok olmuştur. Ancak özellikle son iki yıldır zamanımı nasıl tasarruflu kullanırım derdindeyim. Yetişemiyorum, her gün listemdeki tamamlanmış olması gerekenler eksik kalıyor.
Bugün boş günümdü. Bu günün arkadaşlarımın arasındaki adı PTT ( pijama, televizyon, terilk). Bu yeni kavramı duyduğumdan beri benim hayallerimden biri oldu, boş günümü PTT günü olarak geçirmek, ama kısmet olamdı daha. Kışın soğuk günleri insanın bu isteiğini arttırıyor.
Evimden çıkmamayı , kaygısızca oturup kitap okumayı, yazı yazmayı ( blog yazıları değil )müzk dinlemeyi ve yemek yapmayı da özledim. Ama özlem gidermek için yarı yıl tatilini beklemem gerekecek benim. Birileri çok yatınca, birileri daha çok çalışmak zorunda kalıyor işte...
Bugün erkenden kalktım, kendime zaman ayırdım. Sabah sabah dolma pişirdim, banka işlerimi hallettim ( otomatik ödeme talimatı verdim- zaman tasarrufu).
Zamanıma kıydım ( parama kıymak son zamanlarda daha kolay geliyor bana) ve kuaföre gittim. Yol boyunca kendimle mücadele ettim, orada geçireceğim zamanda neler yapabilirdim diye düşündüm durdum. Ama çok şükür gidişim güzel bir olaya vesile oldu.
Kuaförüme dernek çalışmalarını anlattım, ücretsiz lise etüdümüzün başlayacağını söyledim. Ve bir öğrencimiz oluverdi. Azimli, başarılı bir kız öğrenci ile irtibat kurduk. İlk etüdümüze o da gelecek. Salondan ayırılırken mutlu ayrıldım, sebebi ne saç kesimimi beğenmem ne de yeni saç rengimdi :).
Öğleden sonra derneğe gittim. Çalışmaları hızlandırdık. Sonra matbaaya gittim. Mevlana programı için davetiye siparişi verdim. Ben yorgun, Hasret yorgun olunca bir saatte bitirebildik tasarım işini. Bence güzel oldu. Davetiyenin sol üst köşesinde bir semazen var yanında Mevlana'nın yedi öğüdü altta da program içeriği. Hayat Nur Artıran Hanımefendi program konuğumuz. Geçen yıl öğrenciler için hazırladığımız program için aramıştım onu fakat tarihlerimiz onun programına uymamıştı. Bu yıla kısmetmiş demek ki, umarım öğretmen arkadaşlarımız istifade ederler. Allah utandırmasın.
Listemde kalan eksikler;
- Kar tuşlarımı dolduramadım
- Okul AB projesi çevirisini yapamadım
- Porgrama katılacak konuklar için hediye almaya gidemedim
- Altıncı sınıf kitabının tashihini bitiremedim
Bugün bir de şarkı dinledim, günün şarkısı oluverdi hesapta yokken. Yusuf Güney, Git bedenim buralardan. Kalplerimizin idaresi bizde olsaydı keşke. Ya da onun kapılarını hak edene açabilseydik. O önemli soruya evet cevabını vermek elimizde olsyadı. Karışık meseleler...
Dedim ona; Bu anlaşılması zor durumda kusurlar bende, güzellikler sendedir. Samimiyetle güzel dilekler gönderdim Bursa semalarına :)
Thursday, December 17, 2009
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
4 comments:
canım, Allah yardımcın olsun. Bir de ben kızıyorum sana, oysa sen nazlanmayı hakediyorsun.
sabır biricik sabır..
Nazlanmayı hak eden öyle şirin öğrenciler var ki. Önce onlar, zaman kalırsa ben...
Hem beni de nazlayan var, hakkını yemeyelim :)
ne güzel şeyler yapıyon saç rengin de hayırlı olsun ben de hafif bir değişiklik yaptım saçta ama kimse rengni açtığımı farketmedi oysa benim gözüme batıyor aradaki sarılar
bahar gelsin;
Bize en çok aşina olan yine biziz. En küçük farklığıa alışmak bile zaman alıyor.
Post a Comment