Tuesday, December 01, 2009

ruhun bedenden intikamı


Zahir'i putlaştırıyoruz. Batın'ı yok sayıyoruz. Her sabah ayna karşısına geçip ondaki aksimize rötuşlar uyguluyoruz. Kusursuz görünme çabasındayız her birimiz. Tahammülümüz yok yüzümüzde ne bir kırışıklığa ne de bir sivilceye.
Kusursuz bedenler cenneti yirmi birinci yüzyıl...
Bir sabah sihirli bir el dokunsa kusursuz bedenlerimize. İçimiz dışımıza çevrilse. Yok saydığımız ruhumuz zahirimiz olsa. Korku filmlerindeki ucube yaratıklardan daha korkunç manzaralarla karşılacağımızdan hiç şüphem yok. Ruhumuzun bizden intikamı olacaktır bu.
Bedenimiz ruhumuzun geçici bir kafesidir. Birgün çürüyüp gitmeye mahkumdur. Asl olan ruhumuza kattığımız emek ve güzelliktir. Bizi birbirimizden kıymetli yapan şey de budur.
Akıllarımızı gözlerimizin esaretinden kurtaralım. Zahir aldatabilir. Hiçbir şey göründüğü gibi değildir. Derinlere dalalım, derinlerde olana kıymet verelim.

Bir süre önce bedenindeki engele inat kusursuz ruha sahip biri ile kesişti yollarımız. Yirmili yaşlardayken yaptığı ters bir haraket boyun damarlarından birinin çatlamasına sebep olmuş. Sonarsı kısmi felç, üç yıl yatak mahkumiyeti. ''Yatağa mahkum olduğum dönemde bol bol kitap okudum, okumak dünyayı dolaşmak gibiydi benim için. Dört yıldır çalışıyorum, fizik tedavim devam ediyor. Gelişmeler ümit verici ama garantisi yok hiçbir şeyin.'' Bunları anlatırken sesi isyandan uzaktı. Yüzünü mahçubiyet esir almıştı...
Elini kullanamıyor olmak, yürürken aksamak... Tüm kusurlarımız bedensel olsa keşke. Onlarda çoğu kez payımız olmaz.
Peki ya ruhumuzdaki kusurlar. İnce ince işliyoruz her gün kendimize onları. Dönüp bakmıyoruz yaptığımız tahribata. Baksak ne fayda, gönül gözümüz çoktandır âma.



İçimi umut dolduran bir videoyu paylaştım. İzlerken okulumdaki öğrencileri düşündüm. Böyle bir durumda onlar nasıl davranırdı acaba? Sanırım cevabı bilmek istemiyorum. Rabbim, ruhumuzu kusurlardan arındır. Amin.

5 comments:

deniz misal said...

ağlattın beni hocam sabah sabah...

çocuklardan öğrenecek o kadar çok şey var ki. sadece masumiyetlerini kopyalasak cennetliğiz diye düşünürüm çoğunca ama şimdiki çocuklarda bile bizdeki gibi hırs, kin, enaniyet hastalıklarını görüp korkuyorum bazen de.. ümit korku arası gidip geliyorum. Allah sonumuzu hayır etsin.

pembedeniz said...

Dünya engeliler günüydü 3 aralık. Öğrencilerime neler anlatabilirim diye düşünürken yazıldı bu satırlar. Kulüp toplantısında konuştuk onlarla. Manevi kusurlarımızdır asıl engellerimiz diye. Söz aldım onlardan sabah aynaya bakarken bir de ruhlarına göz atacaklar. Rötüş yapılacak noktaları görmezden gelmeyecekler.
Sahip olduğumuz hiçbir şeyin kıymetini bilmiyoruz.

kirazzade said...

Blogdan bloga geçerken rastladım blogunuza. Bu video tüylerimi diken diken etti. Yazılarınız da bir o kadar güzel. Sevdim sizi,takip etmeye çalışacağım inş.
Bu arada,bu videoyu ben de blogumda paylaşmak isterim izninizle. Ama bu işte henüz yeniyim,kendi bloguma nasıl aktarabileceğimi pek bilmiyorum. Yardımcı olur musunuz?

pembedeniz said...

kirazzade;
Teşekkür ederim. Blog konusunda yardımcı olmaya çaılışırım. Profilimde mail adresim var. Mail atarsan bu konuda daha ayrıntılı yazışabiliriz. Her zaman beklerim :) Sevgiler

kirazzade said...

Mail adresine mail yolladım ama geri döndü:s