Sunday, March 07, 2010

GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN


Zahirde batını görmeye çalışmak mana kapısının tokmağına dokunmaktır. Tüm lezzetler ve sırlar mana kapısı ardında gizlidir. . .
8 Mart 1857 tarihinde ABD’nin New York kentinde 40.000 dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında greve başladı. Yapılan sert müdahele sonucu 129 çoğu kadın işçi hayatını kaybetti. Yüz bine aşkın kişi cenaze törenine katılarak olaya tepki gösterdi.
1910 yılında Danimarka’nın Kopenhag kentinde 2. Entarnasyonale bağlı kadınlar toplantısında Clara Zetgin tekstil fabrikasında ölen kadın işçiler anısına 8 Mart’ın ‘’ Dünya Emekçi Kadınlar Günü ’’ olarak anılması önerisini getirdi ve öneri oybirliğiyle kabul edildi.
Bir asırdır 8 Mart tarihinde kadın hakları, kadının toplumdaki yeri, kadın erkek eşitliği gibi konular gündemin vazgeçilmezidir. Bu günde nice kadın kahramanlar dile getirilir. Ve bir tek bugünde bir günlüğüne de olsa Sezar’ın hakkı Sezar’a verilir. Kadının duygu bakımından erkekten daha hassas, gönlünün daha çok aşkla dolu, daha duygulu, daha merhametli, daha sabırlı, daha şefkatli, olduğu kabul edilir. Kısaca insanı insan yapan ruh inceliğinin kadında zirve noktada birleştiği inancına teslim eder bugünde herkes kendini.
Fiziksel olarak bedeni güçlendirmeye çalışmak zahire aldanmak olur ancak. Bedenin etki alanı kısıtlıdır. Elinizin uzunluğu santimetre ile ölçülebilir ancak. Ayaklarınızın sizi taşıyabileceği yer birkaç kilometre ile sınırlıdır. Kısacası zahirden batına indirgenmemiş olan her güç güçsüzlüğe dönüşmeye mahkumdur. Beyhudedir bedensel özelliklerimize bakarak üstünlük iddiasında bulunmak.
Ruh; bedenden güçlüdür. Kim ruhunu latif duygularla süslemeyi başarmışsa o bedenini de kanatlandırabilir. Beden gücü ruh gücü ile şahlanabilir ancak. Ruhun sınırları yoktur; ruh sınırsız olandan gelmiştir çünkü. Ona ne kilometreler ne de ışık hızı ölçü olabilir. Ruhun etki alanı kainatı hatta ötesini ihata edebilir. O nedenle gönlünü genişletebilenlerin AŞK ile başarabildikleri, insanı hayrete düşürür. AŞK ki bize dupduru bir özümüz olduğunu hatırlatır …
“Aşk, bir bütün olarak iradeyi, aklî iradeyi terk etmektir”
Ruh akıl ile ihata edilemez, onun sermaye olacağı işlerde akıl set olabilir ancak. Sınırsız olanın yapmak istediğini dar bir çerçeve ile sınırlı olan nasıl anlasın? Aşkın egemenliği altına olmayan hangi akıl sahibi; “Mümkün olsa da taşın, toprağın, çiçeğin, böceğin, ağacın, suyun, hayattaki her zerrenin yanında olup, biz de onlara hizmet ve şefkatimizle bir teşekkür edebilsek”, cümlesini hayat düsturu edinebilir kendine? AŞK’ın ev sahibi olmadığı hangi gönül kainattaki her zerre ile bir bağ kurabilir? Hangi CAN beklenti içine girmeden var edilmeye layık görülmüş her zerreye hizmet etmeye talip olabilir? Hangi gönül, “Sen ben davasına düşmeden hizmet çemberi içerisinde olmaya gayret göstermek”, cümlesini rehber edinebilir kendine?
AŞK’ın ihata ettiği bir gönül sahibi böyle bir hizmete talib olabilir ancak. AŞK’ı olanın gönlüne bir başka AŞK’ın düşmesi kaçınılmazdır zaten. İlah-i Aşk, Hizmet Aşkın’a aşıktır. Dava kainattaki her zerreye hizmet edebilme, kucak açabilme davasıdır. Sevgiliden değil midir varlık libası giymiş olan her şey? Öyle ise AŞK ispat ister. İspat ise beklentisiz kucak açabilmeyi ister, sarıp sarmalamayı ister. AŞK iğne olup , dağılmşı kalpleri birleştirebilmeyi ister. Birleşmek isteyen kapler ise AŞK’la iğne tutan şefkatli bir el ister.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü bugün. Takvimler 9 Mart’a çevirene dek sayfalarını nice kadınlar gelecek dile, nice destanlar söylenecek kadın adına. Geçmişten, günümüzden nice kadın isimleri yankılanacak dört bir yanda. Ben ise dilime tek bir kahraman ismi dolayacağım bugün; HAYAT NUR ARTIRAN.

“Hz. Allah çeşidi çok seviyor. O nedenle farklılıklar sizi asla rahatsız etmesin. Hatta o kadar çeşit seviyor ki, tekliğinin ispatı için her şeyden çift yarattığı gibi onların da rengi, sayısı, cinsi, sayıya hesaba bile gelmez.” Şefik Can

4 comments:

ebru said...

nefret ederim böyle günlerdenn..

Hayalbemol said...

Üzerine söylenecek şey bırakmamışsın :) Kadınların dünya üzerindeki yıllarca sürdürdükleri mücadeleyi gerçekten kutlamak lazım. Çünkü yıllarca 2. sınıf işçi olarak görüldüler ve ilk gözden çıkarılan işçiler hep kadın oldu. Fakat yine de feminizm gibi tek yönden ele alınacak yorumlara karşıyım. Sorunların birinden kaynaklandığından çok, birlikte nasıl çözülebileceği düşünülmelidir.

pembedeniz said...

Ebru;
Gün söze vesile oldu bende, hepsi bu...

pembedeniz said...

Hayalbemol;
Aslında kadınlar günü,sevgililer günü vs. hepsi tüketici toplumun tuzaklarından ibarettir.
Ama yine de madem böyle bir gün vardır ve bu günde çok kadın dile gelecektir. HAYAT NUR ARTIRAN, mutlaka bunlardan biri olmalıdır. Yazıyı yazma nedenim sadece onu dile getirmektir.
Yorumun için teşekkür ederim. Sevgiler.