Monday, March 08, 2010

Mayamda var sütünden

müzik - the gypsy izlesene.com
Yeryüzü evlerinin zeminidir. Gökkube o evin çatısıdır. Sahiplenmezler ne bir mahalleyi ne de bir şehri. Gittikleri her yere doğallık, müzik, saflık götürürler. Geçim kaynakları gönüllerinde gizlidir. Kiminin eli enstüman tutar, kiminin dili notalara can olur, kiminin bedeni ritme eşlik eder. Üzerlerindeki renk renk elbiseler, doğadaki renk cümbüşünü andırır. Çiçekler en çok onlara dosttur. Kulak arkasına takılmış ya da saça iliştirilmiş bir gül bir onlarda öylesine güzeldir. Şarkıları, raksları, doğallık ve neşeleri ile tam bir ziyafettir sundukları. Yeryüzü zeminleri, gökkube çatılardır.

Ve onlara bakmak kıskandırır beton bloklara milyarlar harcayan şehir insanını.Gönlünü keşfedemeyen biz şehirliler çok bedel ödemeye mahkumuz. Ve hiçbirimiz AY'ı avize, yıldızları spot lamba yapmanın bedava zevkine varamayacağız, keşfetmedikçe içimizdeki cevheri.

Bedavadır oysa dünyanın her yerini sahiplenip evin bilmek. Boşuna mıdır kainata sığmayana insan, insana sığmayana kainat denmesi?

Çocukluğum AY DEDE'ye şarkı söylemekle geçti. '' Ay dede ay dede, şeker at bize...'', hep inandım bir gün atacağına. Ve kırılmadım ellerimin her gece boş kalmasına. Komşuların merdivenlerini gizlice alıp üst üste koyma planları yaptım. Köydeki tüm merdivenleri birleştirsem ulaşırım sandım ona. Sonra ne mi oldu? Unuttum ona söylediğim şarkıyı. Bambaşka bir ülkeye sürüklendim, hüzün ile...

Büyüdüm, sınırlarım oldu. Akıllı bir kız oldum, yapamayacağım şeylerin ne kadar çok olduğunu kabul ettim. Çocukluk hayallerimi unuttum, olurları da olmaz kıldım. Yıllar geçti, örselendim. Pes etmek istedim...

Sonra AY DEDE yetişti bir yerlerden. Unuttuklarımı anımsattı. Bir çocukluğun değil unuttuğun, ondan evvelini de unuttun sen dedi. AY ile süslü cümleler çıkardı karşıma. AY' A KÜPE OLMALISIN SEN, dedi. Ve beni büyüledi. Olmazlara veda ettim ben...

Güneş'e, ay'a, yıldızlar'a, rüzgar'a, kuşlar'a, çiçekler'e açtım gönlümü. Yeryüzü zeminim, gökyüzüne kanatlanmak hedefim oldu. AY'a misafir olmaya talibim ben, gönlümü merdiven yapıp her geçen gün basamak basamak kanatlanıp yol almaktır hedefim.

Değil mi ki, bir çingenenin göğsünden birkaç damla süt gıda olmuş canıma. Çok mudur benim gönlüme ateş düşmesi? AŞK, olsun ki gönlümüzün dışında kalmasın hiçbir zerre.

GYPSY

I'm just a gypsy who gets paid
-Ben sadece payını alan bir çingeneyim
For all the songs that I have played
-Oynadığım tüm şarkılar için,
And all the records that I have made
-Ve yaptığım tüm kayıtlar için.
I'm part of a caravan
-Ben karavanın bir parçasıyım.
I have travelled on the land
-Karada seyahat ediyorum.
Making music for my fellow man
-Yoldaş adamım için müzik yapıyorum.
And every song I played or wrote
-Ve oynadığım ya da yazdığım her şarkı
With a sad or happy note
-Bir hüzün ya da mutluluk notasıyla beraber...

Some are made to make you laugh
-Kimisi seni güldürürdü.
Some are made to make you cry
-Kimisi seni ağlatırdı.
I don't know the reason why
-Neden böyle olduğunu bilmiyorum.

But I'll continue to travel
-Ama seyahat etmeye devam edeceğim.
Though my guitar's old and tiring fast
-Gitarımın eski olmasına ve hızla yorulmama rağmen.

She just listens to me
-O sadece beni dinler.
Her music means more to me than any other woman I have known
-Onun müziği benim için bildiğim diğer kadınlardan daha fazla şey ifade eder.[x2]

And I'll continue to travel
-Ve seyahat etmeye devam edeceğim.
Though my guitar's old and tiring fast
-Gitarımın eski olmasına ve hızlıca yorulmama rağmen.

She just listens to me
-O sadece beni dinler.
Her music means more to me than any other woman I have known
-Onun müziği benim için bildiğim diğer kadınlardan daha fazla şey ifade eder.[x2]

2 comments:

Anonymous said...

Hatırlar mısın sihirli yüzüklerimiz olacaktı...Onlarla istediğimiz zaman istediğimiz yere gidebilecektik..Bir dönem bütün çabamız onları bulmaktı:)) Çok geç öğrendik onların sadece bir masaldan ibaret olduğunu ve sadece düşleyebileceğimizi uzak diyarları..Ama gene de güzel çocuklardık bu dünya için fazla saf fazla hayalci...Büyüdük ve masallar yerine mucizelere inanmaya başladık...Aslında yitirmedik bir çok şeyi gerçeklere rağmen..Sanırım bu dünyadan ayrılırken bile mucizelerin var olduğunu düşünerek gideceğiz...Belki bir yerlerde bir yüzük vardır...Belki bir gün buluruz ne dersin..:))

pembedeniz said...

anonymous;
Hatırlamaz mıyım? Prenses Arabela olma hayalimiz vardı. Nasıl kaptırırdık kendimiz rollerimize. Dedemin eski motoruna binip hangi kahramanlara bürünürdük?
Güzel bir çocukluktu bizimkisi. Tüm ayrılık acısına rağmen, yüreğimizin bir yerinde hep o çocukluk masumiyeti hakim bizim :)