Monday, December 11, 2006

Kenetlenmek

Güzel bir meslek benimksi, keyifli, neşeli, çocuksu, coşkulu , hüzünlü ,kaygılı ,umutlu...
Birçok duyguyu barındırabiliyor her ders saati içinde.Ve gönul kapılarım her geçen yıl daha geniş olmak zorunda, alakadardır ya insan kainattaki herşeyle.Bahçesini, hanesini sevdiği gibi cennet bahçelerine de muhabbet eder ya...
Ben de her geçen yıl artan oğrenci sayısına rağmen bir yer buluyorum herkese gönül bahçemde.
Yerleri farklı farklı olsa da her öğrencimin bir payı var yüreğimde...

Yeri doldurulamaz boşluk bırakacaklar var kalbimde.Hani hiç gitmesini istemediğiniz, kalış anını uzatmak istediğiniz, ve baktığınızda anlaşıldığınızı düşündüğünüz, yaptıklarınızın boşa gitmediğini size düşündürten öğrenciler vardır.Hani pes etmek üzere olduğunuz anlarda göz göze gelirsiniz onlarla, mesajınızın alındığını görürsünüz ve umut dolar yeniden içinize.Devam kararı alırsınız ve mesleğe yeni başlamış gibi amatör ruhla sarılırsınız gene işinize.
Size umut olanların umudu olmak istersiniz siz de.Umutsuzluk onlardan hep uzak olsun, güzel bildiğiniz ne varsa kuşatsın onları diye geçirirsiniz içinizden. Hüzünlerini siz almak , sevinçler onlara kalsın dilersiniz...
Hayat bazen sıkıntılı yanını tüm ihtişamıyla serer önümüze, hiç geçmez dediğimiz sıkntı sırasında dostlarımızın sevgisini fark etmek karanlık bulutları çarçabuk def eder üzerimizden.Ve dostlarımızın sevgisi ısıtır içimizi, güneş ışığının olduğu yerde kara bulut olmaz di mi Sükrü?
On bir FEN D, galiba dostluğu oğrendiniz bir tek , ama onu da iyi öğrendiniz...Yüreğime su serptiniz...
Aslında ben o kadar kısa değilim ya sadece Şükrü çook uzun :) .

2 comments:

Anonymous said...

ya ne desemki...sanki tüm duygularını dökmüş gibisin...şükrü abimz seni umtlandıran öğrencilerdendi we ya hala öğrencin onu hala tam olarak anlamadım :D

Anonymous said...

şükrü abimiz diince bi büyük hissettim kendimi :D
Lise sonum ben bu sene.

buradaa hala yazmamı bekleyen bir yorum var. ben yazana kadar da yazmayı bekleyecek.