Friday, March 30, 2007

arz-ı hal

Bu gece isterdim ki gönül kapım sadece sana açık olsun.Senin dışındaki herşeyi bir tarafa atmak isterdim.Zeynep'in gelişine duyduğum heyecanın bin kat fazlasını yaşamak isterdim.Ve günlerce düşünmek isterdim, hangi hediye mutlu ederdi en çok seni...
Hayatıma katabilsem yaşantını, ilkelerini kendi ilkem bilebilsem neler değişir bende biliyorum, belki de bildiğimi sanıyorum...
Bir ayrılık bir kalpte hangi ateşi yakar iyi biliyorum.Sevince, sevdiğimin terbiye edenim olduğunu, ona göre her halimi ayarladığımı da biliyorum.
Beni, bizi sevdiğini ilk duyduğumda çok mutlu olmuştum, gurur duymuştum sana tabi olanlardan olmaktan.Güven gelmişti içime, o gün mahzun olanlardan olmayacaktım...
Seninle ilgili her öğrendğim şey beni sana bağlıyordu, rüyalarıma gelişlerinin özel oluğunu bilmeyecek kadar saf ve duruydum.Duruluğum yerini bulanıklığa bıraktığından mı bilmem ama yeni bir gelişin olmadı sonrasına hiç rüyama.
Bu gece istediklerimi yapamadım gene.Yorgunluğuma, kalbimdeki diğer acıya, ülfete yenik düştüm .Bir hediye bile bulamadım verecek sana.
Gene de umutluyum, eksiklerime rağmen kalbimde var yine de bir heyecan.Tarifi zor, dışa yansıttığım birşey yok gibi ama kalbim bu gece başka bir duyuşla yüklü.
Sen ta o zaman bize dair cümleler kurmuşsun,okuyoruz onları ve umutluyuz.Zor zamanımızda kor ateşi elde tutmak.Ama biz biliyoruz;
sen hep bizimlesin...

3 comments:

Gamzeli said...

merhaba,

iyi hafta sonları diliyorum...

pembedeniz said...

eysean;ne duruyorsun öyleyese dal balıklama hemen :)
gamzeli;teşekkür ederim

Anonymous said...

sözün bittiği yer